Öncelikle sizi ve firmanızı tanıyabilir miyiz?
1957 yılında küçük bir atölyede İsmail SARIGÖZOĞLU tarafından kurulan günümüzün dünya devleriyle çalışacak tecrübe, bilgi, teknolojik güce ve 800 çalışan sayısına ulaşan Sarıgözoğlu, başta otomotiv sektörü olmakla beraber beyaz eşya alanında da presli şekillendirme ve firmamızın kökeni olan sac kalıpları konusunda sektörün önde gelen OEM’lerine hizmet vermektedir. Babamız İsmail SARIGÖZOĞLU, ilk yıllarda otomobil yedek parçaları üretmiş, sonraki yıllarda Türkiye’deki ilk buzdolabı üretiminin yan sanayiciliğini, ilk traktör üretiminin parçalarını yapmış, otomotiv montaj sanayi yıllarında da ihtiyaç duyulan kaportaların kalıplarını tasarlayıp üretmiştir . İsmail Sarıgözoğlu, kullandığı presleri zeytinyağı ve pamuk çırçır preslerini tadil ederek sağlamış. 1970’li yılların başlarından itibaren Almanya ile olan temaslarının ışığında hidrolik pres üretimi kararı alarak, Makedonya’dan Tunus’a Yemen’den Suriye’ye hidrolik pres imalatı konusunda bir ilki gerçekleştirmiştir. İlk yıllarda üretimimiz beyaz eşya ve otomotiv sektörlerine eşit dağılırken, 2000’lerden beri artan otomotivin payı şu an yüzde 80’lere ulaştı.
Babamız tarafından kurulup, bir aile şirketi olarak bugünlere gelen firmamız, şu anda ben ve ağabeyim Mustafa SARIGÖZOĞLU tarafından yönetiliyor. 3. Nesil olarak yeni kuşağın yönetimi devralmasıyla ilgili ciddi çalışmalar başlattık, bu kapsamda TAIDER (Türkiye Aile İşletmeleri Derneği) ile işbirliği içerisindeyiz.
Firmanızın bünyesinde hangi faaliyetler gösteriliyor, müşterilerinize hangi ürün ve hizmetleri sunuyorsunuz?
Otomotiv sektörünün gelişmiş yan sanayilerinden biri olarak araçların kozmetik olarak adlandırılan büyük dış panel parçalarından, robotlu kaynak sistemleriyle bu parçaların montajından, kalın şasi parçalarına kadar geniş bir yelpazede üretim gerçekleştiriyoruz. Uluslararası alandaki hizmetlerimizin en büyük sebeplerinden biri olan büyük kozmetik ve aliminium gibi yetkinlik gerektiren kapsamlı sac kalıpları üretimimizin başında geliyor. Bu çerçeve dahilinde Ford Otosan ile birlikte yaklaşık 2 yıl önce start verdiğimiz 4 farklı proje (Global Kargo Kamyon, V362, V363, B460), 2014 yılı başından itibaren hayata geçti ve bu projeler kapsamında Ford Amerika’ya kalıp ve prototip parça sevkiyatı gerçekleştirdik. Bu yılın başı itibariyle projelerin devreye alınması ile birlikte Ford Otosan’ın bu 4 yeni aracında kullanılacak sac parçalarının seri üretime de başladık. Bu konuda seçilmiş 8 firmadan biriyiz. Bu parçalar sadece Türkiye’de değil, ABD, Brezilya ve Rusya’da üretilmekte olan araçlarda da kullanılıyor. Türkiye’den otomotiv kalıplarının ABD’ye ihracatını yapan ilk firma olmakla beraber, BMW’nin ABD’deki fabrikasında, Çin’deki Audi firmasında kullanılan kalıpların önemli bir kısmını da bizim üretimimizdir.
Anladığım kadarıyla proje bazlı müşterilerinize hizmet veriyorsunuz. Mümkünse referanslarınızdan bazılarını öğrenebilir miyiz?
Geçen yıl Ford’un projelerine hazırlık açısından Manisa Merkez Fabrikamızda yatırım hamlesi başlattık ve otomasyon teknolojilerini devreye aldık. Robot teknolojisine 12 sene önce başlamıştık, yeni yatırımımızla bunu yeni bir boyuta taşıyarak robotların niteliklerini ve sayılarını arttırdık.
Ayrıca 2012-2013 yıllarında 25 bin ton, bu yıl 40 bin hammadde kullandık. 2015’te 50 bin tonluk üretim hedefliyoruz. 2009’da faaliyete geçen Bursa Fabrikamız da bu projelerde önemli rol oynuyor. Bursa’da 5 presten oluşan bir pres caddesi ve robot otomasyonu sayesinde defter yaprağı gibi olan metal parçayı, direkt kasaya koyulacak hale getiriyoruz. Bu, G1 dediğimiz, otomotiv sanayinde kullanılan en büyük pres caddesi ve biz bu yatırımı gerçekleştirinceye kadar OEM firmalar dışında hiçbir otomotiv yan sanayi firmasında bulunmuyordu.
Ağırlıklı olarak hangi sektörlere hizmet veriyorsunuz? Ürünleriniz hangi alanlarda kullanılıyor?
Otomotiv sektörü asli sektörümüz olsa da beyaz eşya sektöründe de Türkiye, Fransa, Almanya ve İngiltere’de bulunan Bosch firmalarına kombi ve şofben üre timinde kullanılan iç ve dış sac aksamları için yıllardır kalıp ve seri üretim konularında hizmet veriyoruz.
Sektöre sunduğunuz en yeni ürünlerinizden, özelliklerinden ve getirdiği avantajlardan bahseder misiniz?
Bizim ürünlerimiz öncelikle müşterilerin talep ettiği son teknoloji ürünü olan kalıplardır. Bu taleplerin beklenti seviyesine bizim de cevap vermemiz gerekiyor. Geçtiğimiz yıl Avrupa’ya ihraç ettiğimiz (Mercedes ve Porche markaları için) kalıpların içine otomatik somun ve civataları çakan, monte eden sistemleri uyguladık. Bu sayede transfer kalıbından dakikada 15-20 baskıyla ürettiğimiz sac parçaların üzerinde cıvata ve somunlar da çakılmış oldu; bu ciddi bir verimlilik getirdi.
Pazar payınızı artırma adına yurtiçi ve yurtdışında yürüttüğünüz çalışmalar neler? 2014’te hangi fuar, seminer vb. etkinliklere katıldınız ya da katılacaksınız?
Özellikle yurtdışına adımızı duyurmak ve önemli OEM’lere kendimizi ifade edebilmek için Ekonomi Bakanlığı’nın da destek verdiği Volvo, DAF ve Çin Sektörel Ticaret Heyeti gibi önemli organizasyonlara katılımlarımız oldu.
Yurtiçinde de 24 Eylül 2014 tarihinde İstanbul’da yapılan ve Ulusal Kalıp Üreticileri Birliği (UKUB) tarafından düzenlenen 4. Ulusal Kalıpçılık Seminer’ine Ana Sponsor olarak katıldık.
Ayrıca 4-7 Aralık 2014 tarihleri arasında yine Bursa’da düzenlenecek olan Kalıp Avrasya Fuarı’na katılacağız. Bu fuar ile birlikte Otomotiv ve Ticari Araçlar Yan Sanayileri Fuarı, Metal İşleme Teknolojileri Fuarı, Sac İşleme Teknolojileri Fuarı, 6.Hırdavat ve İş Güvenliği Fuarı ve BELEX Fuarı da gerçekleşeceğinden oldukça kapsamlı bir fuar olacak.
Türk kalıpçılık sektörünün son dönemdeki gelişim grafiğini bizler için yorumlar mısınız? Sizce sektörün gelişmesi adına neler yapılabilir?
Sektörümüzün kendi iç dinamikleri diğer sektörlere göre farklıdır. Bu dinamiklere hakim olup ileri görüşlülükle kısa ve uzun vadeli değişkenliklere hazırlıklı olunmalı ve sürdürülebilir olmak için eğitimi ve gelişimi ilke edinmek sürekli ve hızla değişen sadece sektörün değil içinde bulunduğumuz çağın da en büyük gerekliliği.
2023 hedeflerinde 4 milyon araç üretimi, 3 milyon araç ihraç edilmesi gibi hedefler var. Bunun gerçekleşmesi için yeni tesislere ve markalara ihtiyaç var. Yeni makinaların teşviği, istihdam desteği, kalıpçılık eğitimi veren okulların, merkezlerin arttırılması gerekiyor. Bu bağlamda kalıpçılık meslek okulu ve üniversite bazında eğitim veren okulların her şehirde kurulmasını bekliyorum.
Kısa ve uzun vadede hayata geçirmeyi düşündüğünüz plan ve projeleriniz neler?
Kısa ve uzun vadeli hedeflerimizin başında kurumsallaşma geliyor. Şimdi ailenin üçüncü kuşak temsilcileri bizimle birlikte iş hayatına atıldılar. Bu nedenle aile anayasası ve benzeri çalışmalar bizi bekliyor. Buna ilaveten 2023’e kadar Avrupa’nın ilk 5 kalıp üreticisinden biri olmayı hedefliyoruz. Yerli otomobil üretiminin gerçekleşmesi için fikren ve fiziken mücadelenin bir parçası da biz olacağız.
Teknik personel istihdamında, Türkiye genelinde yaşanan bir sorun var. Siz bu konuyu nasıl değerlendirirsiniz?
Teknik liselere ve yüksek okullara gereken önemin verilmemesi ciddi bir etken. Bu konuda Koç grubunun başlattığı programa gönülden desteğimizin yanı sıra MOSB (Manisa Organize Sanayi Bölgesi) olarak yönetimini ve idaresini üstlendiğimiz bir okul açtık. Nitelikli hocalarımızla sanayinin ihtiyacı paylaşılarak ve öğrencilere istihdam garantisi verilerek ortak işbirliği içine girdik.
Ayrıca geçen yıl Milli Eğitim Bakanlığı ile bir protokol yaparak. Şirket bünyesinde çıraklık eğitimi ilk açan firma olarak haklı gururunu yaşıyoruz. Sarıgözoğlu Çıraklık Eğitim Merkezimizi Manisa Fabrikalarımızda otuzar çırakla başladık. Bu yıl yeni kayıtlarımızla 70 öğrencimiz bulunmaktadır. Biz istiyoruz ki sadece bizim otomotiv sektörüne has bilgilerle donatılacak çıraklar yetiştirelim. Eğitimli iş gücü çok iyi bir kazanç bizim için. Orta okuldan sonra liseye gitmemiş yaşı 16’nın üzerinde bütün genç kuşağı sektörümüz ile ilgili eğitim almaya davet ediyoruz. Onların servisleri, yeme-içme giderleri iş kıyafetleri, dış kıyafet destekleri de bizden en önemlisi de iş garantili meslek öğrenmiş olacaklardır.
Son olarak eklemek istedikleriniz nelerdir?
Aksaray Fabrikamız, 5000 tonluk tandem şasi presi ile yine Aksaray’da kurulu Mercedes’in kamyon üretimine büyük bir destek sağlamaktadır. Ayrıca Mercedes’in önümüzdeki dönem devreye girecek yeni kamyon projelerinin kalıplarının da yapım aşamasındadır. Oluşacak yeni talebi karşılamak için önümüzdeki günlerde 10 milyon euroluk ek bir yatırım ile SFTP modeli Mercedes kamyonun şasi ve kabin grubunda Türkiye ve Almanya fabrikaları için verdiğimiz hizmeti nitelik ve nicelik itibariyle daha mükemmel bir yere taşıyacağız.