E-Dergi SEKTÖRLER HABERLER ÜRÜN TANITIMLARI TEKNİK YAZILAR DOSYALAR RÖPORTAJLAR BAŞARI HİKAYELERİ UZMAN GÖRÜŞÜ YAZARLAR FUARLAR ETKİNLİKLER PROFİLLER Editörden Künye YAYIN KURULU ARŞİV ABONELİK İLETİŞİM
Cumhuriyet Tarihimizin Sanayisinden Duayen Cemil Yıldız

Renkli, disiplinli, başarılı her daim çalışmayı seven  Cemil Yıldız  Maktek fuarını ziyaret ederek teknolojiyi yakından izledi. Ses 3000 firmasının verdiği resepsiyon da  konuşma yaptı. Konuşmasını sizlerle paylaşmak istedik. Her daim fabrikasını ziyaretçilerine açık tutan Cemil Yıldız, bu sefer Borsa istanbul başakşehir mesleki ve teknik anadolu lisesi öğretmenleri ve Öğrencilerini daha sonra Çatalca  Arif Nihat Asya Metal bölüm öğretmen ve öğrencilerini ağırladı.

 

Sevgili Sanayici Dostlarım,
Öncelikle Makina Teknolojileri fuarına hepiniz hoş geldiniz der bana burada konuşma fırsatı veren herkese teşekkür ederim.

 

Bu tür fuarlara gelip yeni teknolojileri gördüğümde aklıma atölyeyi ilk kurduğum zamanda kullanmış olduğum konvansiyonel tezgahlar gelmektedir. Sanayimizin o günden bugüne geldiği noktadaki inanılmaz değişimini bire bir yaşamış biri olarak duyduğum mutluluğu ifade etmekte zorlanıyorum.

 

Hayatımın her adımında büyüklerim tarafından verilen her türlü görevi aksatmadan hepsini başarı ile yerine getirdim. Babam bana hep “Sen çok iyi bir sanatkar olacaksın” derdi. Sanatkarlık o yıllarda da saygın ve değerli bir meslekti bu sebeple benim de hayalim sanatkar olmaktı ve bu hayalimi gerçekleştirmek için gecemi gündüzüme katarak çalıştım. Bu sayede hep sevildim ve basamakları hızlıca tırmandım. Zor şartlar altında kurmuş olduğum 19 m2‘lik o küçük atölyeyi bugün dünyanın en önemli kalıp ve sac şekillendirme şirketlerinden biri yaparak tüm dünyadaki OEM firmalara hizmet eden bir şirket haline getirdim. Firmam kalitesini 16949, 14001, 18001 ve Ford Q1 gibi kalite sistemleriyle devamlı güncel ve en üst düzeyde tutarak, müşterilerinden aldığı takdiri onlardan gelen yeni projelerle tasdik ettirmektedir. 

 

Sizlere biraz kalıpçılığın tarihçesinden bahsetmek istiyorum. İnsanlar aslında ilk çağlardan itibaren kalıpların farkında olmuştur. Tunç devri ve Demir devri diye adlandırılan tarih öncesi dönemlerde bile taştan oyma kalıpların ve basit biçimlendirme araçlarının kullanıldığı bilinmektedir. M.Ö. 4.000 yıllarında ilk olarak dövülen malzemeler bakır, altın ve gümüş olmuştur. M.Ö. 1.500 - 700 yılları arasında demir ve bronzdan silah, alet ve çeşitli eşyalar yapılmıştır. Antik Yunanlılar kalıpçılığı evlerinde görsel bir ilgi yaratmak için yüzeyleri daha küçük parçalara ayırarak kullanmışlardır. Romalılar Yunanlıların kalıplarını basite indirgeyerek küresel şekilleri temel almışlardır. Ancak kalıbın fonksiyon ve öneminin tam olarak anlaşılabilmesi Endüstri Devriminin ortaya çıktığı 18. ve 19. yüzyıllarda olmuştur. Bugünkü manada çapak boşluğuna sahip kalıplar 18. yüzyılın sonunda yapılmıştır.  Bu dönemlerde seri imalat fikri oluşmuş ve yaygınlaşmıştır. 1945 yılından itibaren kalıp şekillendirmede otomasyon uygulamalarına başlanmıştır.

 

Şuan bu fuar alanında da gördüğümüz modern teknolojinin olmadığı zamanlarda sanatkarlık aranan bir vasıftı. Ben bu özelliğimle zor şartlarda birçok önemli üretimler yapmayı başardım. Tüm kalıp çizimlerini teknik resim masamda elle çiziyordum. Şu anda da olduğu gibi ne zaman zor bir iş olsa “Bunu yapsa yapsa Cemil Usta yapar’’ unvanını almak hiç kolay olmadı. Zor işlerin nasıl yapıldığını merak eden yerli ve yabancı müşterilerim firmamı ziyaret ederek yaptığım işleri yerinde görüp takdir etmektedirler.

 

Birazda başarılı olmak nerelerden geçiyor, onlardan bahsedeyim. İş hayatına başladığım Electrolux ve Auer fabrikalarında sonrasında da kendi firmamda çok kıymetli elemanlar yetiştirdim, her zaman öğrenen ve öğrendiklerimi aktaran olmayı tercih ettim. Bu sayede ekip olarak başarılı ve zor işlerin altından ustalıkla çıkabildik. 

 

Hayatım boyunca yaptığım işlerde her zaman dış seslere kulak vererek, fonksiyonlarını gözlemleyerek insanların yaşadığı zorlukları ortadan kaldırmak için fikirler ürettim. 1968 yılında Saatçi’ye gittiğimde ihtiyacı olan örs ve çekiç imalatı, ev hanımlarının kapağını açmadan fırının içini kontrol etmesini sağlayan camlı fırın kapağı imalatı gibi sayısız çalışmalarım olmuştur.    

 

İşyerimi kurduğum 1969 yılından başlayarak zahmetli ve pahalı proseslerden, pahalı malzeme kullanımlarından, ergonomik olmayan çalışma şartlarından daha uygun proses, malzeme ve çalışma şartlarına geçişler için sürekli araştırmayı ve çözüme ulaştıran fikirler bulmayı kendime ilke edindim. Birçok çoklu operasyondan tek operasyona geçiş çalışmalarım olmuştur. Üstelik bu çalışmaları manuel tezgahlarda yaptığımı düşündükçe ah şimdi genç olsaydım daha neler yapardım dediğim çok olmuştur. Ama şimdi ben ve benim gibi ustaların öğrettikleri ile bu bayrağı modern teknoloji ile birlikte ileriye taşıyacak olan siz girişimci sanayicilersiniz.

  
Sadece iş ortamında değil iş dışı zamanımda da sürekli iyileştirme adına fikirler üretmeye çalışırdım. Uzanıp bulutları izlerken onların içinde çeşitli tasarımlar düşünür, kafamı meşgul eden problemlere rüyamda bile çözümler bulduğum çok olmuştur. Sorunlara çözüm buldukça ve işinizi doğru yaptıkça sizin istemenize gerek kalmadan insanlar sizin adınıza reklamınızı yapmaktadırlar. Benimde birçok başarılı hikayemin ardından firmam tüm dünyada tanınmış ve ses getirmeye başlamıştı. 

Teknolojinin gideceği yönü yakından takip edip önceden adım atılması önemlidir. Sonradan atılan adımlar bizim ancak geriye gitmememize yeter ancak bizi ileriye taşımaz. Robot teknolojisinin Türkiye’de bilinmediği yıllarda TÜMOSAN traktör fabrikasına tek kollu 3 işlemli ilk robot kolu firmam tarafından üretilmiş ve TÜMOSAN montaj hattında devreye alınmıştır. Dönemin cumhurbaşkanı Kenan EVREN fabrikanın açılışında ürettiğimiz robot kolunun çalışmasını hayranlıkla izlemiştir.

 

Yaşadığım zorluklar karşısında izlediğim tutumdan da bahsetmek isterim. Hayat her zaman bizden yana olumlu tavır sergilemez. Yaptığım bazı projelerde müşterileri ikna etmek kolay olmamıştır. Bu noktada geri adım atmak yerine hırsım, azmim ve teknik olarak yeterli veriler ile ikna kabiliyetimi kullanarak birçok projenin alınmasını sağladım. Haklı olduğunuz konularda geri adım atmayın ve yüzleşmekten korkmayın.  

 

Eskiden batılı ülkeler Türkiye’yi bir turizm ülkesi olarak görmekteydi, otomotiv sektöründe tecrübeli olmadığımız düşüncesindeydiler. Uzun yıllar verdiğimiz emekler ve yaptığımız projeler sayesinde otomotiv sektöründe de ülkemizi hatırı sayılır bir konuma getirebildik. Eskiden yurtdışındaki bize işveren büyük yan sanayi firmalarına artık rakip durumuna geldik. Son yıllarda kalıpçılık sektörü en az 10 kat büyüme sağlamıştır. Bu noktada artık kalıpçılık sektöründe Avrupa’daki lider ve lüks markala¬ra büyük kalıplar yaparak ülkemizi en iyi şekilde temsil etmenin gururunu yaşıyorum. Yıllardır hayalini kurduğum sanat mesleğim ve firmamın gelmiş olduğu konumla beraber, çalışanlarımla her yaptığımız işin müşteri tarafından takdir ve teşekkür edilmesinin sevinci içerisinde ilk günkü gibi, heyecanla çalışmaya devam etmekteyim. 

 

Peki, gelecek için neler yapmamız lazım. Manuel üretimlerin yerini artık otomasyonlu üretimler almıştır. Üretim hızları, kaliteli ürün beklentileri artmıştır. Yüksek satış fiyatları ile satma dönemleri geride kaldı. Artık tüm sektörlerin ihtiyacı kaliteli ürün, zamanında teslimat ve sürdürülebilirliktir. Bunları yaparken maliyetleri minimumda tutarak karlılık yüksek tutulmaya çalışılmalıdır. 

 

Yurtdışına proje üretmek yaşanan ekonomik kayıpları bir nebze azaltmaktadır. İhracatınızın yüksek olması kendiniz için olumlu sonuçların yanında ülke ekonomimiz içinde çok önemlidir. Her sektörde Türkiye’nin dünya sıralamasındaki yerinin yükselmesi için çaba sarf etmeliyiz. Firmam yurtdışında birçok ana sanayiye birinci elden projeler yapmış ve yapmaya devam etmektedir. Bu projelerden gelen döviz girişleri içerisinde bulunduğumuz ekonomik sıkıntı dönemlerinde ayakta durmamıza katkı sağlamaktadır.    
   

Teknolojiyi her zaman satın alan değil üreten olmayı tercih etmişimdir. Tamamen kendi tasarımımız olan pres, otomasyon sistemleri için birçok patentimiz bulunmaktadır. Yeni imalatların yanında eski tezgahları da modernize ederek faydalı ekonomik ömürlerini sürekli arttırmaktayız. Bizler gaz lambası ile aydınlandığımız dönemlerden otomasyonlu günlere geldik. Çağımız hızla değişime uğramaktadır. Çağımızda hızlı olan ve kendini yenileyen kazanacak, başarıya ulaşacaktır. Başarılı olmak için önce kendi içimizde kararlı olmalıyız. Bilmek ile yapmak aynı şeyler değildir, bildiklerini yapabiliyorsan ve yaptırabiliyorsan başarı gelir.

 

Müşterilerimize ait parçalarının fizibilite çalışmalarında her zaman görev almış ve projelerinin sorunsuz ilerlemesi için her zaman gereken katkıda bulunulmuştur. Daimler, Volkswagen, Opel, Porsche ve BMW gibi dev otomobil üreticilerine yaptığımız projelerle birlikte araçların iç ve dış yüzey sac ak¬sam kalıplarını işleyebilecek tecrübemiz kat kat artmıştır. Her yaptığımız proje bize yeni bir eğitim kapısı olmaktadır. Ana sanayinin ilerleme hızını yakalamak ilerde yaşamak için vazgeçilmezdir.

 

Şimdi birazda AR-GE faaliyetlerinden bahsedeyim. Teknolojisini bir adım daha ileriye götürmenin, geleceğini daha da sağlamlaştıra¬cağının bilinciyle firmamda başarılı Ar-Ge projelerini devreye almaktayız. Bu projelerle yurtdışına ödeyeceğimiz döviz yurt içinde kalmakta ve Türk firmalarının kendi imkanlarıyla yüksek teknolojili sistemleri üretebileceğini göstermiş oluyoruz. Kurulduğumuz zamandan beri Ar-Ge faaliyetlerini sürdürerek 2013 yılında AR-GE merkezimizi açtık. Katma değerli üretim ve rekabetin yolu sürdürülebilir AR-GE ve inovasyon projelerinden geçmektedir. Sizlerde devlet kurumları tarafından desteklenen Ar-Ge merkezlerinizde Endüstri 4.0 sanayi devrimine uygun faydalı projeler üretebilirsiniz.

 

Sizlere azıcıkta kendimden bahsetmem gerekirse. Her zaman sosyal sorumluluk bilincine sahip bir kişi oldum, yürütmekte olduğum çalışmalar ile gerek çalışan sağlığına gerekse bulunduğum çevreye değer vermeye özen gösterdim. İçerisinde bulunduğum kalıpçılık sektörüne nitelikli insan kaynağı yaratmaya her zaman önem verdim. Yıldız Kalıp kurulduğu günden beri yeni mezun gençlere iş imkanı sağlayıp yetiştirmiş ve sektöre kazandırmıştır. Eğitime katkı sağlanmak amacıyla daha önce mezun olduğum Tekirdağ Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nde 400 m2 CNC ve Kalıp atölyesini içerisindeki ekipmanlar ile birlikte kurdum. CAD-CAM labaratu¬varı da açarak CNC ve Kalıp Bölümü’nün faaliyete geçmesini sağladık. Günümüzde gençlerin meslek liselerine yönlendirilmemesi beni çok üzmektedir. Bu durum ülkemizin sanayisi için çok büyük bir kayıptır.

 

Ben devletime, milletime, aileme, mezun olduğum okuluma, karşılıklı iş ilişkisinde bulunduğum firmalara, bütün mesai arkadaşlarıma olan sorumluluklarımı haksızlık yapmadan tam olarak yerine getiririm. Çok okurum, çok çalışırım hem de çok seyahat ederim. Dünyanın bütün kıtalarındaki önemli ülke ve şehirleri gezdim, buralardan büyük tecrübeler kazandım. Dünya’daki ve Türkiye’deki birçok olayı ve ekonomiyi takip ederim. Sürekli öğrenme arzunuz, meraklı olmanız, geçmişten ders almanız, görebilme yetiniz başarılarınızda etken olacaktır. 

 

Atatürk ilkeleri, ülke ve bayrak sevgisi, temizlik, doğruluk, disiplin, çok çalışmak, doğa ve hayvan sevgisi benim prensiplerim olmuştur. Zamana çok büyük önem verir, iş gücünü ve yatırımları çok iyi planlarım. Erken yatar, erken kalkar ve daima işe erken başlarım. Yaptığım işlerde işi en ince ayrıntısına kadar düşünür, analiz eder ve öyle başlarım. İyi hesap yapar ve sürekli notlar alırım. Aldığım kararları beklemeksizin süratle uygulamaya sokarım. 

 

Sonuç olarak; Siz sanayici dostlarıma sanayimizin daha da gelişmesi adına yapacakları çabalar için başarılar diler, teknolojiyi takip eden değil teknolojiyi üreten olmanızı temenni ederim.

Paylaş Tweet Paylaş
4249 kez okundu
En Çok Okunanlar Son Eklenenler
YAYIN AKIŞI
FACEBOOK
TWITTER
INSTAGRAM