Taysad Yönetim Kurulu Başkanı Alper Kanca, Almanya’nın En Saygın Gazetelerinden Tagesspiegel’in Sorularını Yanıtladı. Alman Kamuoyuna Mesajlar Veren Kanca, “Hem Alman Hem De Türk Politikacıların Medya Üzerinden Birbirlerini Eleştirmeleri Veya Karşılıklı Tartışmaları, İki Ülke Vatandaşlarının Da Kalbini Kırıyor. İş Dünyası Bakımından İki Ülke Arasında Bir Sorun Yok” Dedi.
Tagesspiegel Gazetesine konuşan Kanca, Alman Hükümeti’nin Türkiye ve Türk iş dünyasına yönelik tavrına ilişkin, “Üst düzey politika süreçlerinin detayına hakim değiliz. Fakat orada çok ağır şeyler yaşanmış olması gerekiyor ki, her iki taraf da yıllar içinde büyüyen iş ilişkilerini bozmayı göze alabiliyor. İş dünyası ve çalışanlarımız için bunlar çok anlaşılır şeyler değil” diye konuştu.
Alman gazetecilerin, yaşanan gerginlikte hangi tarafın hatalı olduğuna ilişkin sorusuna cevap veren Kanca, “Tabii ki her iki taraf da hata yaptı. Benim açımdan politikacıların medya üzerinden birbirlerini eleştirmeleri veya bir konferansta karşılıklı tartışmaları problem değil. Ama şu anda bazı Türk ve Alman politikacıların kamudaki konuşmaları, sade vatandaşların kalbini kırıyor ve onlarda derin izler bırakıyor” dedi.
Türk iş dünyasının Almanya’dan beklentilerine değinen TAYSAD Başkanı Alper Kanca bu konuya, “Almanya’da 20 - 30 yıllık arkadaşlarım, iş ortaklarım var. İlk etapta sadece işlerini düşünen insanlar olmalarına rağmen, şaşkınlık ve kırgınlık yaşıyorlar. Ben de kendimi Almanlar tarafından rencide edilmiş hissediyorum. Sarf edilmiş o kadar kötü söz, sadece politik ve ekonomik ortamı değil, insanlar arası ilişkileri de oldukça fazla etkiliyor. Bu çok kötü bir durum... Çünkü insanların üzerinde bıraktığı etkiler basit bir şekilde düzeltilemiyor” diye yanıt verdi.
Tagesspiegel Gazetesi’nde yayınlanan özel söyleşide Başkan Alper Kanca, “Avusturya’da okuduğumu ve Almanya’da birçok iş ortağım ve akrabamın olduğunu bilen meslektaşlarım bana alaycı bir şekilde, ‘Sen aslında hangi taraftasın?’ diye soruyorlar. Bu iki ülke için de ekonomik ilgiden öteye gidiyor. Fikir ayrılıkları bu denli şiddetli ise, en yüksek makamlar bu problemi çözmek için bir araya gelmeli, ama genel olarak ‘Almanlar’ ve ‘Türkler’ diyerek, genelleme yaparak konuşulmamalı” dedi.
Alman Hükümetinin otomotiv sektörüne her hangi bir yaptırım uygulaması doğrultusunda ortaya çıkacak sonuçlara değinen Kanca, şu sözlerle devam etti: “Kısa vadede ciddi bir etkisi olmaz; genelde uzun vadeli sözleşmelerimiz var. Alman müşterilerimiz, Türk tedarikçilerden kısa vadede parça alımını kesmez; ancak orta vadede iki ülkenin şirketleri de diğer taraf ile sözleşmesini yenileyip yenilemeyeceğini düşünür. Dolayısıyla bu olanların tabii ki olumsuz etkileri olacaktır.”
“1996’dan beri var olan Gümrük Birliği’nin genişletilmemesi, uzatılmaması veya sona erdirilmesi ne anlama gelir?” şeklindeki bir başka soruya ise TAYSAD Başkanı Kanca, “Gümrük Birliği bizim için çok önemli. Bize geniş bir hareket özgürlüğü tanıyor. Biz Türk tedarikçiler için, ihracatımızı Gümrük Birliği güvencesi altında yapıp yapmamamız fark yaratır, önemlidir. Ama bu tek taraflı bir mevzu değil. Herhangi bir sona erdirme ya da kısıtlama, Alman ihracatçıları da aynı derecede etkiler” diye karşılık verdi.
Alman gazetecinin “Yaşanan anlaşmazlık uzun süredir büyüyor. Sizin sektörünüz durumu nasıl karşılıyor” sorusuna ise Kanca, “Sene başında çok zor bir yıl olacağını düşünmüştüm, politik açıdan çok zor dönemler geçirdik. Ama işlerimiz iyi. Otomotiv sektöründe ihracat rekoru kaydediyoruz. Benim şirketim de dahil olmak üzere, Organize Sanayi Bölgemizde bulunan birçok şirket büyüme kaydediyor. Bu, bilhassa uzun vadeli sözleşmelerden ve 2015-2016 yılından gelen siparişlerinden kaynaklanıyor. İlginç olanı; yatırımlarımızda da Almanya’dan gelen makinaları kullanıyoruz“ yanıtını verdi.