E-Dergi SEKTÖRLER HABERLER ÜRÜN TANITIMLARI TEKNİK YAZILAR DOSYALAR RÖPORTAJLAR BAŞARI HİKAYELERİ UZMAN GÖRÜŞÜ YAZARLAR FUARLAR ETKİNLİKLER PROFİLLER Editörden Künye YAYIN KURULU ARŞİV ABONELİK KVKK İLETİŞİM
Ferah Öner
Ferah Öner
Özel İzmir SEV İlköğretim Kurumları Bilgi Teknolojileri Öğretmeni
Kodlama Yapmak Sabir ve Azim Kazandırır
Dijital Çağın Çocuklarına Teknolojiyi Doğru Kullandırmanın Yolları
 
Çocukları dijital dünyada ‘beğen’ tuşuna basmanın ötesine geçirmek gerektiğini belirten Özel İzmir SEV İlköğretim Kurumları Bilgi Teknolojileri Öğretmeni Ferah Öner’e göre, bu konuda hem okullara hem de ailelere önemli görevler düşüyor:  Okulları bilgisayarlarla donatmak yeterli değil. Teknolojiyi sadece tüketmelerini değil üretmelerini sağlamalıyız. Çocuklara kodlamayı da Maker felsefesini de öğretmeliyiz. Anne ve babalar çocuğuna örnek olmalı, örneğin tatillerde birlikte kodlama yapmalı. Unutmayın; doğru uygulamalarla, 4 yaşından 104 yaşına kadar herkes kod yazabilir, üstelik de keyif alarak!..
 
 
Bilişim çağında teknoloji baş döndürücü bir hızla ilerlerken çocuklarımız da ellerinde iPad’ler, cep telefonları, bilgisayarlarla bu teknolojinin içinde yer alıyorlar. Sosyal medya kullanım yaşı giderek düşüyor ve facebook, Twitter, What’sApp, SnapChat, Tumbler gibi platformlara sürekli yenileri ekleniyor. Çocuklar ise  ne yazık ki çoğu zaman bilişim teknolojilerinde birer ‘kullanıcı’ ve ‘tüketici’ olmaktan öteye geçemiyor. Teknolojiyi eğitime doğru ve etkili bir şekilde entegre etmek gerektiğini vurgulayan Özel İzmir SEV İlköğretim Kurumları Bilgi Teknolojileri Öğretmeni Ferah Öner, çocukları ‘beğen’ tuşuna basmanın ötesine geçirmenin gerektiğini belirtiyor. Eğitim kurumlarının da öğrencilerine bilişim teknolojilerini doğru ve verimli kullandırmanın yollarını öğretmesi, bilişim teknolojileri alanında dersler, atölye çalışmaları, etkinlikler düzenlemesi gerektiğine dikkat çeken Özel İzmir SEV İlköğretim Kurumları Bilgi Teknolojileri Öğretmeni Ferah Öner, çocuklara bilişim teknolojilerini doğru kullandırmak için önerilerde bulundu:
 
• YÖNETEN Mİ YOKSA ESİR Mİ: Teknoloji;  öğrenmek, bilgiye ulaşmak, araştırma yapmak, hastalıklardan iyileşmenin yollarını araştırmak, tasarım yapmak, inşa etmek, ulaşmak, iletişim kurmak, enerji sağlamak, uzayı araştırmak, müzik yapmak demektir. Önemli olan; onu nasıl kullandığımız ve kullanıcı olarak teknolojiyi yöneten mi yoksa esiri mi olduğumuzdur?
 
• BİLGİSAYAR ALMAK YETMEZ: Dijital çağın dijital öğrencileri çok şey biliyor gibi görünseler de, durum ne yazık ki tam da öyle değil! Bu konuda okullara çok önemli görevler düşüyor. Okula sadece bilgisayarlar almak, bilgisayar laboratuvarları kurmak yeterli olmuyor. Eğitim - öğretim kurumlarında; web sayfası ve sunu hazırlama becerileri, bulut tabanlı veri depolama sistemlerini kullanma, internette etkin arama yapma ve bulunan bilginin doğruluğunu sorgulamak çok iyi öğretilmedir. 
 
• DİJİTAL VATANDAŞLIK ÖĞRETİLMELİ: Bunun yanı sıra, bilgi kullanımı ve paylaşımı ile ilgili telif hakları (metin, resim, müzik, video, oyunlar, yazılımlar) ve intihal kuralları, interneti güvenli ve sorumlu kullanma becerileri, öğrencilerin bilgi sahibi olması gereken konulardır. Dijital çağın öğrencilerinin, siber zorbalık nedir, dijital ayakizi nedir; dijital vatandaşlık nedir sorularının yanıtlarını bilmesi, etkin ve güvenli dijital ortamın oluşması için önem taşımaktadır. 
 
• HERKES KODLAYABİLİR: Teknolojiyi sadece tüketmek değil, üretebilmek, kod yazmak, ‘coding’ becerisini kazandırmak; dünya çapında ve ülkemizde ilkokul müfredatlarında yer almaya başladı bile. Hour of Code ve Europe Code Week gibi etkinliklerinin de amacı, toplumun ilgisini kodlamaya çekmektir. Kod yazmak yalnızca bu alanda yüksek eğitim almış uzmanların yapabileceği bir iş değildir;  doğru uygulamalarla 4 yaşından 104 yaşa kadar herkes kod yazabilir, üstelik de keyif alarak!
 
• KODLAMA DAYANIŞMAYI DA ÖĞRETİR: Kodlamak, sadece kod yazabilmek olarak da algılanmamalı, bir kodlama dili veya uygulama burada bir araçtır. Kodlama çalışmaları; öğrencilerin algoritmik düşünme,  problem çözebilme, akıl yürütebilme, mantıklı düşünme ve yaratıcılık becerilerini de geliştirir, azim ve sabır kazandırır. Oyun tasarlama gibi etkinlikler, genellikle ekip çalışmasıdır, dolayısıyla iletişim ve birlikte çalışabilme becerilerini de olumlu etkiler.
 
• MAKER FELSEFESİ KAZANMALI: Özellikle son bir yıl içinde Maker hareketleri, “Sen de yap” atölyeleri ve festivalleri Türkiye’de de yoğun ilgi görmeye başladı. Maker hareketi; teknolojiyi ve ‘Kendin yap’ (DIY- Do It Yourself) kültürünü bir araya getiren, üretmekten ve keşfetmekten keyif alan, yaratıcılıkla beslenen ve rekabet yerine paylaşımı tercih eden bir harekettir.  
 
TEKNOLOJİ DEDEKTİFİ ANNE VE BABALAR
• Teknolojiyi doğru kullanma konusunda eğitim kurumları kadar ebeveynlere de önemli sorumluluk düşüyor. Çocuğu zorla teknolojiden uzak tutmak, tamamen yasaklamak, büyük öfke nöbetleri yaratabiliyor ve doğru çözüm yöntemi olmuyor. Bu nedenle yasaklamak yerine anne ve babaların kontrollü olması, şu soruların yanıtlarına hâkim olmaları gerekiyor:
- Çocuklarının teknoloji başında ne kadar zaman geçirdiklerini biliyorlar mı? 
- Kullanma kuralları ortak belirlenmiş mi ve bu kurallara uyuluyor mu? 
- Çocuk hangi programları kullanıyor, yaşına uygun mu? 
- Çocuğun hangi sosyal medya hesapları var, bu ortamlarda kimlerle arkadaş ve neler paylaşıyor? 
- Görüntülü konuşmalar yapıyor mu? 
- Sanal ortamında kurduğu arkadaşlıkları var mı, neler paylaşıyorlar? 
- Çocuğu rahatsız eden birileri veya durumlar var mı? 
- Cihazın güvenlik ayarları yapılmış mı? 
 
 
TATİLLERDE ÇOĞUNUZLA  KODLAMA YAPIN
• Tatil dönemlerinde ve boş zamanlarında çocukların tüm gününü pasif şekilde ekrana odaklanarak geçirmelerini istemiyorsanız, öncelikle anne ve baba olarak siz onlara doğru rol modeli olmaya çalışın. Sürekli gözü cep telefonunda, parmakları tuşlarda, aklı sosyal medyada olan bir anne ve babanın çocuğundan kitap okumasını istemesi doğru bir beklenti olamaz! 
• Bunun yerine çocukla birlikte çocuğun gelişimine katkı sağlayacak bilgisayar oyunları, film izleme gibi aktivitelerin saatlerini birlikte belirleyip bu karara uymak gerekir. Ayrıca çocuğun oyunu tek başına oynaması yerine, ebeveyni ile birlikte oynamasının veya kodlama gibi beceriyi annesine ya da babasına öğretmeye çalışmasının onu çok mutlu edeceğini unutmamalısınız. 
• Ayrıca çocuğunuzu bilgisayarda onları geliştirebilecek bulmacalar çözmeye, kelime oyunları oynamaya, web sitesi, oyun, video, stop motion yapmayı öğrenecekleri, 3D tasarım, robot, modelleme yapabilecekleri, yabancı dil öğrenebilecekleri internet sitelerine ya da programlarına yönlendirebilirsiniz. 
 
YANLIŞ KULLANIM FİZİĞİNİ DE BOZAR PSİKOLOJİSİNİ DE!
 
• KİLO ALIR GÖZLERİ BOZULUR: Bilgisayarın, tabletin veya telefonun yanlış kullanımı, çocuğun yalnızca psikolojisine değil, fiziksel sağlığına da zarar verebilir. Cihazın başında yanlış duruş; sırt, bel, omuz, ense, baş, bilek hatta parmak ağrılarına yol açabilir, kas ve iskelet sistemlerinde bozulma yapabilir. Uzun süre hareketsiz oturmak, kan dolaşımı problemlerine ve kilo artışına yol açar, sürekli ekrana odaklanmak gözleri yorar.
 
• SANAL DÜNYA BAĞIMLILIĞI: Dijital ortamlar sürekli çocukları cezbedecek yenilikler sunuyorlar; puan kazanmak, seviye atlamak, sosyal medyada takip edilenlerin yeni güncellemelerini izlemek, kendi paylaştıklarının “Beğen” toplamasını takip etmek gibi… Bu durum, çocukların dijital ortamda uzun süre oyun oynayarak veya sosyal medyada dolaşarak vakit geçirmelerine ve bağımlı olmalarına neden olabiliyor. 
 
• DERS NOTLARINA YANSIR: Gece uyurken teknolojik aletlerden birinin açık olması çocuğa zarar verebiliyor. Ekranın yaydığı ışık, uyku hormonu olan melatoninin salgılanmasını engeller, uyku düzeni bozulur ve vücutta yorgunluk hakim olur. Tüm bunlar, örneğin derslere konsantre olmayı bozar ve okuldaki başarıyı olumsuz etkiler.
 
• ŞİDDETİ DOĞALLAŞTIRIR: Şiddet ve savaş içeren oyunları sürekli oynamak, çocuğu agresif ve şiddete eğilimli yapabilir; problemleri şiddet kullanarak çözmenin doğal ve kabul edilir bir yöntem olduğunu düşünebilir.
 
• İNSANLARDAN KAÇMAYA BAŞLAR: Çevresiyle yüz yüze iletişim kurmak yerine ekranı tercih etmesi; sosyal iletişim becerilerinin gelişmesini engeller, anti-sosyallik yaratabilir, sosyal ortamlarda anksiyete ve kaçma mecburiyeti hissettirebilir. Oysa ki başkalarının duygularını yüzlerinden okuyabilmek, vücut dilini keşfetmek, empati yapmayı öğrenmek, dokunmak, sarılmak ve başkasını hissetmek için aynı ortamda etkileşimli iletişim kurarak ve paylaşılarak öğrenilebilecek değerlerdir.
 

 

Paylaş Tweet Paylaş
9440 kez okundu
SEKTÖREL HABERLER
Sanayi Sektörü Takım Tezgahları Alanında Nitelikli İstihdam Açığı Yaşıyor
CNC takım tezgahları teknolojileriyle donatılmış üretim hatlarında hızla büyüyen sanayi sektöründe, nitelikli eleman eksikliğinin yaşandığını belirten GNC Makina Yönetim Kurulu Başkanı Gökhan Çetinkay DEVAMI...
Hexagon Boru ve Tel Üretim Süreçlerinde Verimliliği Artırıyor
Sensör, yazılım ve donanım teknolojilerini bir araya getiren dijital gerçeklik çözümleriyle metrolojide dünya lideri olan Hexagon, yeni nesil optik kalite kontrol çözümü TubeInspect 2025 i DEVAMI...
Anadolu Isuzu, Karbon Saydamlık Projesi’nin İklim Değişikliği ve Su Güvenliği Modüllerinde “A” Puan Aldı
Anadolu Isuzu, dünyanın önde gelen çevresel raporlama programı Karbon Saydamlık Projesi’nin (CDP) 2024 değerlendirmelerinde önemli bir başarıya imza attı. Şirket, proje kapsamında ilk kez raporlama yaptığı Su G&uum DEVAMI...
Makine Sektörü Üstün ve Rekabetçi Çözümlerini WIN EURASIA’da Sergileyecek
Verimlilik artırma ve katma değerli üretime yönelik yatırımlarını sürdüren, gerçekleştirdiği başarılı ihracat hamleleri ile 2024 yılında 28,3 milyar dolar ihracat gerçekleştiren makine sektörü, diji DEVAMI...
Ölümüyle Sektörü Yasa Boğan Ertan Güneş’in Adı PAGEV’in Okulunda Yaşayacak
Geçtiğimiz günlerde geçirdiği kalp krizi sonucu yaşama veda eden Türk Plastik Sanayicileri Araştırma Geliştirme ve Eğitim Vakfı (PAGEV) Genel Sekreteri Ertan Güneş’in adı PAGEV Plastik Teknolojisi Mesleki ve DEVAMI...
Savunma Sanayiinde Maliyet Azaltma ve Verimlilik Artırma Mümkün
Savunma sanayii, karmaşık sistemlerin uzun kullanım ömrü boyunca yüksek maliyetlerle karşı karşıya kalıyor. Özellikle bakım, onarım ve yedek parça yönetimi, toplam maliyetlerin önemli bir bölüm&u DEVAMI...
OSD’nin Yönetim Kurulu Başkanlığı’na Yeniden Cengiz Eroldu Seçildi!
Türkiye otomotiv sektörünün en köklü çatı kuruluşu Otomotiv Sanayii Derneği (OSD), 50’nci Olağan Genel Kurulu’nu gerçekleştirdi. Genel Kurul’da 2022 yılında derneğin Yönetim K DEVAMI...
TAYSAD, 46. Olağan Genel Kurul Toplantısı Düzenlendi!
Türkiye otomotiv tedarik sanayinin çatı kuruluşu Taşıt Araçları Tedarik Sanayicileri Derneği’nin 46’ncı Olağan Genel Kurul toplantısı düzenlendi. Toplantıda derneğin yeni yönetim ve denetleme kurulu be DEVAMI...
Alüminyumda Kadın Gücü
Dünya Kadınlar Günü’nü kutlamak amacıyla, TALSAD tarafından 11 Mart’ta Dedeman Otel’de düzenlenen  iftar daveti, alüminyum sektöründeki Güçlü, Başarılı ve Saygıde DEVAMI...
Yerli ve Milli Bir CAD Programı Yazdılar
Mubitek, 2005 yılında tasarım mühendisliği yapmak için kuruluyor. Otomotiv, makine, savunma ve havacılık sektörlerine çalışıyorlar. Otomotivde Aston Martin’den McLaren’e, Audi’den Ferrari’ye, BM DEVAMI...
En Çok Okunanlar Son Eklenenler
YAYIN AKIŞI
FACEBOOK
TWITTER
INSTAGRAM
Yükleniyor...