Bize kendinizden biraz bahseder misiniz?
Ufuk YÜKSEL 1983 Bursa da doğdu. 2004 yılında Uludağ Üniversitesi Makine Bölümünden mezun oldu. 2005 yılından bu yana Otomotiv, kalıp, makine , otomasyon,metal sektörlerinde faaliyet gösteren iki firmada Bölge Satış Yöneticiliği yaptı. Beş yıldır Kukamet Bağlantı Elemanları firmasında Satış Yöneticisi görevine devam etmekte.
Türkiye'de daha önce yapılmamış ve sadece firmanızın hayata geçirdiği bir proje paylaşır mısınız?
Sanayi, bir ülkenin olmazsa olmazıdır; şu an için yüksek teknolojiye dayalı sanayi üretiminde Batı’nın gerisinde kalsak da gerek devlet gerek özel sektör teşebbüsleriyle bu durum aşılmaya çalışılmaktadır. Bu amaca ulaşmak için birçok proje yürütülmektedir. Özellikle Türk savunma sanayi birçok alanda başarılı projeler gerçekleştirmiş ve yenilerinin de temelleri atılmaya devam edilmektedir. Milli Tank, Milli Gemi, Helikopter ve çeşitli savunma silahları sadece bu projelere birkaç örnektir. Bunların dışında Demiryolu ve şehir içi ulaşımda Bursa da temelleri atılan ilk yerli Tramvay ve Metro da Durmazlar firması tarafından üretilirken Kaynak fikstürlerinde firmamızda seri bağlantı ekipmanları konusunda katkıda bulunarak üretimin gerçekleştirilmesinde rol oynamıştır.
Birçok sektörde tercih edilen yerli üreticileri de uzakdoğu ülkelerinden getirerek Türkiyede pazarladığı swıng clampleri tamamen kendi arge ekibimiz ve imalat gücümüz ile üreterek bazı tiplerde seri imalata geçmiş bulunmaktayız. Bu ürünlerden kullanıcılar genelde uzun ömürlü olmamasından şikayetçilerdir. Sebebi ise kalitesiz malzeme kullanımı ile ihtiyaçları karşılayamama. Bu alanda da farklılık katarak iç helis kanal sayıları, dış gövde malzemesi ve renkleri, yüksek tekrarlama hassasiyeti ve farklı tip sensör ve bağlama şekilleri ile Türkiye ve yurt dışı pazarında da iyi bir ivme yakalamış durumdayız.
Ürünümüzden bahsedecek olursak ; Kukamet döner tip silindirler, iş verimliliğini artırmak için hızlı dönme ve sıkıştırma işlemi yapan, pek çok yenilikçi özelliği bünyesinde barındıran, hava basıncı ile çalışan silindirlerdir. Bu özelliklerin kombinasyonu ile mümkün olan en küçük boyutlu ve kompakt tasarımlı, birçok sıkıştırma yeteneğini içinde bulunduran ideal bir ürün ortaya çıkmıştır.
Silindir çapı ve hava basıncı ile doğru orantılı bir sıkıştırma kuvveti sağlayan bu bağlantı elemanları, sıkıştırma kolunun 90° dönmesi sayesinde, iş parçasının rahat bir şekilde alınmasının ve yerine yenisinin yerleştirilmesini sağlar.
Kukamet döner tip bağlantı elemanlarının, sürekli olarak aynı noktaya baskı uygulanması konusunda benzersiz bir tasarımı vardır.
Swing clamp üreten diğer firmalarda, piston milinin dönmesi esnasındaki tolerans, 90° ±2 iken, Kukamet, bu toleransı, yoğun ar-ge çalışmaları sayesinde sıfıra yaklaştırmayı başarmıştır. Bu tasarım sayesinde, kullanma talimatlarına uyulduğu takdirde, aşırı uzun çalışma sürelerine rağmen maksimum tekrarlama hassasiyeti sağlamaktadır.
Ürünlerimiz çift etkilidir ve gövdeleri mukavemetli alüminyumdan üretilmiş olup, korozyon direnci için sert eloksal kaplama yapılmıştır. Silindir gövdesi üzerinde piston konumunu izlemek için 'C' tip ve 'T' tip sensör kanalları bulunmaktadır. Müşterilerimiz, gövde üzerinde her iki tip kanalında mevcut olması sayesinde, sensör seçimi konusunda problem yaşamamaktadır.
Ürünlerin piston milleri de, aşınma ve korozyon direncine karşı sert krom ile kaplanarak, yüzey parlatma işlemine tabi tutulmuştur. Bu yüzey parlatma işlemi, sızdırmazlık elemanlarının dinamik olarak temas ettiği bütün yüzeylere uygulanmaktadır. Polisaj işleminin yapılması ile yüzey pürüzlülük değerlerini düşürerek, clampin hem sessiz ve sorunsuz çalışması, hem de uzunlu ömürlü olması amaçlanmaktadır.
Firmanız için 2017 yılı nasıl geçiyor ve 2018 yılından beklentileriniz nelerdir?
Bulunduğumuz yıl içerisinde başlayan özellikle otomotiv sektörünü ilgilendiren projelerin olması sebebiyle yoğun bir dönemden geçmekteyiz. Firmamız birçok sektöre hitap etmesi ve farklı stratejilerle satış ağını genişletmesi hedeflerinde sapma olmadan yolumuza devam etmemizi sağlamaktadir. 2018 yılı proje anlamında bu yıla göre daha durgun geçmesini bekliyorum. Otomotivde öngörülen bir adet yurt içi projesi ve mevcutlar üzerinde yenilikler beklemekteyiz. Firmamız birçok Ana sanayii firmalarının yazılı şartnamelerinde bulunan ilk ve tek yerli firma olmanın avantajlarını önceki yıllarda ki gibi önümüzdeki yıl da yaşayacağını düşünüyorum.
Satış sonrası destek konusunda ne gibi çalışmalar gerçekleştiriyorsunuz? Bu noktada verdiğiniz hizmet neleri kapıyor, neleri kapsamıyor?
Firmamız ürünlerimizin tasarım aşamasında analiz çalışmaları ve çeşitli testlerden sonra seri üretime geçmesi, üretim aşamasında da kontrol sistemlerimiz ile ürün kaynaklı problemleri sıfıra indirmektedir. Bunun dışında saha ve Tele satış ekibimizlede rut düzeninde yoğun ziyaretler ile firmaların görüşleri, istekleri dinlenmekte ve hızlı çözüm üretilip müşteri memnuniyeti sağlanmaktadır. Ayrıca müşteri memnuniyet anketleri ile de firmaların beklentileri konusunda çalışmalar yapılmaktadır. Sahada Teknik destek ile firma tasarım aşamasındayken clampin işe göre seçimi, bağlanış şekli, alternatif ürün veya fikstür çözümleri ile yerinde müdahale edilmektedir.
Türk üreticisinin insan-makina işbirlikçi (collaborative) robotlara bakış açısı nedir? Üretimden biri olarak neler gözlemliyorsunuz; sizce piyasada böyle bir talep var mı?
Çeşitli sektörlerdeki üreticiler, operasyonlarında uzun zamandır robotlardan faydalanmaktalar. Dünyada robot teknolojisi artık hem yetkinliklerini geliştirerek daha otonom, esnek ve işbirliğine yatkın hale geliyor hem de sahip olma maliyetini düşürüyor. İlerleyen dönemde robotlar birbiriyle etkileşimlerini arttıracak, insanlar ile yan yana daha güvenli bir şekilde çalışacak ve bir yandan da öğrenme kabiliyetlerini geliştirecekler. Firmamızda robotlu ve otomasyonlu bu sistemlerin kullanılmasıyla verimlilik, hızlı ve yüksek kaliteli ürün elde etme , insan kaynaklı hataların yaşanmaması, maliyetlerin düşürülmesi ile Türkiye de lider ve Global pazarda da önemli rol oynamaktadır. Diğer yandan ürünlerimiz bir çok alanda yüksek hassasiyet isteyen projelerde kullanılması sebebiylede bu tür robot ve otomasyonlu sistemlerle üretimin gerçekleştirilmesi kaçınılmaz bir hal almaktadır. Birçok firmanın da bu şekilde düşünüp modernizasyona daha fazla pay ayıracağını düşünüyorum.
Endüstri 4.0 ile birlikte üreticiler tesislerinde modernizasyona gidiyor. Buna istinaden “Yalın Üretim” alanında bir çalışmanız var mı? Size böyle talepler geliyor mu? Sizce üretici bu konuda bilinçli mi?
Son 20 yılda dünyada sanayi sektöründe yapısal değişimler yaşanmakta, gelişmiş ülkelerde imalat sanayi teknolojisinde hızlı gelişmeler görülmektedir. Gelişme yolunda olan ülkelerde imalat sanayinin yapısı hammadde ve emeğe dayalı üretimden, teknoloji yoğun üretime dönüşmektedir. Dolayısıyla, ekonomilerin karşılaştırmalı üstünlüğünü yeni teknolojiler belirlemektedir. Hızlı teknolojik gelişmenin yanında, dünya ticaretinin giderek serbestleşmesiyle beraber rekabet de hızla artmaktadır. Gelişmiş ülkeler çeşitli araçlarla kendi sanayilerini destekleyerek yapısal uyum ve rekabet gücünün sürdürülmesi yönünde politikalar uygulamaktadır. Bu gelişmeler, bilim ve teknoloji politikalarını ön plana çıkarmakta ve AR-GE çalışmalarına daha fazla kaynak ayrılmasını gerektirmektedir.
Büyüyen işgücüne sahip Türkiye, küresel ekonomideki rolünü değiştirecek büyük bir dönüşüm yaratma fırsatının eşiğinde olduğunu düşünüyorum. Türkiye sanayisinin gelişmesinde ve rekabetçiliğinin artırılmasında çok temel bir faktör ve fırsat olacağına inandığım Endüstri 4.0 devriminin yakalanması ve öncü ülkeler arasında yer alınması için tüm paydaşların ortak bir ülke planı ve hedefi çevresinde odaklanarak çalışması bir aciliyet ve zorunluluk göstermektedir. Türkiye, önündeki bu fırsatı hayata geçirmek için gerekliliklerini, önceliklerini ve bir yol haritasını ortaya koymalıdır. Bu yol haritasının tüm paydaşlarla işbirliği içinde ve kararlı bir şekilde uygulanması önümüzdeki on yıl için ülke gündeminin en temel maddelerinden biri olmalıdır.
Firmamızda bu bağlamda Artan talep, müşteri odaklı ve yüksek kaliteli hızlı üretim, teknolojik ekipmanlar kullanarak doğru ve tam zamanlı iş gücü, üretim maliyetlerininde azaltılması düşüncesi ile clamp üretim kapasitemizi hızlı şekilde arttıran Türkiyede üreticilerde bulunmayan özel sistemleri bünyemize katarak 25-30 saniye içerisinde çeşitli sensör kontrolü, veri alışverişi yapan , programlanabilir uygulamalar ile fiksleme yapabilen %100 doğru, yüksek hızlı ve rijit clamp üretimine olanak sağlayan üretim sistemlerine geçmiş bulunmaktayız. Bu yüksek kaliteli ve hızlı üretim ile artan yurt içi ve yurt dışı taleplerine zamanında karşılık vererek müşteri memnuniyeti kazanmaya devam etmekteyiz.
Teknolojiyi takip eden ve şirket hedefleri olan kurumsal firmalar Endüstri 4.0 ile alakalı bilgi sahibiyken malesef birçok firma yeterli düzeyde bilince sahip değil. Bu konu ile alakalı derginizin de düzenlemiş olduğu gibi Robot zirvesi ve Tesislerde Modernizasyon tarzındaki organizasyonların artırılıp üreticinin bilinçlenmesi sağlanmalı , devlet destekleri de devam etmelidir.
Türk üreticileri yeni teknolojileri kendi bünyelerine katma konusunda ne gibi alışkanlıklara sahip? Fiyat ya da kalite önceliği var mı?
Yeni teknolojilerin yaratılması rekabetçi ekonominin tamamlayıcı bir parçasıdır. Bununla birlikle yeni teknolojilerin geliştirilmesi dinamik bir süreçtir. Bu bazıları için bir yıkım, eski teknolojilerin yeni teknolojiler tarafından saf dışı bırakılmasıdır. Bu yıkım ekonomik gelişmenin merkezinde yer alır çünkü yeni teknolojiler artan yatırıma yol açar ve sonuçta daha iyi performans gösteren teknolojilerin kullanılmasına bu da yüksek oranda verimliliğe neden olur.
Birçok firma rekabet, verimlilik, maliyet,hızlı ve kaliteli üretim yapabilme konusunda bu yeni teknolojileri bünyesine katmak istemekte. Bazı firmalar alt yapısını iyi oluşturarak ne istediğinin ve kazançlarının farkında olmakta, birçoğuda alt yapısındaki kopukluk sebebiyle bu teknolojilere geçse dahi verimliliği yakalayamamaktadır. Örneğin alınan bir kaynak robotu kaynak yapılacak parçaların rijit olmaması, uygun olmayan clamp seçimi, uygun olmayan pozisyoner , yada uygun olmayan kaynak fikstürü ile robotu verimli kullanamamakta. Robottan daha önce tamamlanması gereken birçok hazırlığın farkında olamayabiliyorlar.
Pnömatik ve swing clamplerimizde üzerlerine takılabilen sensörler ile robotlu ve otomasyonlu sistemler ile uyumlu çalışarak hız ve verimlilik sağlamaktadır. Firmalar bu seçimleri yaparken tamamen kaliteden ve teknik destek sağlayabilen firmalardan yana tercihini yapmaktadır. Sahada bu tip firmalara destek sağlayan firmamız müşteri portföyünü her geçen yıl dahada arttırmaktadır.
Firmanız için başarılı bir projenin bileşenleri nelerdir?
• Proje için belirlenen amaç ve kısıtların yerine getirilmesi
• Pazar analizi ve müşteri görüşmeleri ile net istenen.
• Projenin vaadedilen zamanda başlayıp bitmesi.
• Projenin öngörülen maliyette tamamlanmış olması.
• Projenin öngörülen kalitede tamamlanmış olması.
• Proje Planlama ve projedeki personelin organizasyonu
Bir projenin başarılı sonuçlanabilmesi için dikkatli yapılan planlama esastır. Planlama sorumluluk tanımlarını eksiksiz bir şekilde göstermelidir. Projedeki personelin de sürekli irtibat ve uyum içerisinde olması kaçınılmazdır.
•Projenin takip ve kontrolü
Proje sürecinde sık gözden geçirmeler olarakta kabul edebileceğimiz proje takip ve kontrolü, son derece önemlidir ve dikkatlice planlanmalıdır. Projenin başarısı, proje kontrol sonuçları doğrultusunda proje ilerleyişinin objektif olarak değerlendirilmesi ve bu doğrultuda işlemlerin başlatılması, yada uygulanmasıyla mümkündür. Değişim kontrol prosesleri tanımlanmalıdır. Potansiyel problem alanları araştırılmalıdır.