Sayın Eren Bey bize kendinizi anlatır mısınız?
1989 İstanbul doğumluyum. Lisans eğitimimi 2013 yılında Kocaeli Üniversitesi Makine Mühendisliği, yüksek lisans eğitimimi ise 2018 yılında Gebze Teknik Üniversitesi İşletme bölümünde tamamladım. İyi seviyede İngilizce ve orta seviyede Almanca biliyorum. Yaklaşık 1.5 sene TEKİŞ Kalıp’ta satış mühendisi olarak çalıştım. 2015 yılında satış yöneticisi olarak başladığım Meusburger’de, Temmuz 2017’den itibaren genel müdür olarak görevimi sürdürmekteyim. İş hayatım haricinde çeşitli sivil toplum kuruluşlarında aktif olarak görev alıyorum; spor ve kara kalem çizimle uğraşıyorum.
Meusburger Avusturya merkezli global şirket sanırım? Bize biraz anlatabilir misiniz?
Meusburger; yüksek kaliteli standart parçalar, sıcak yolluk ve kontrol sistemleri ile birlikte seçilmiş atölye ekipmanlarının lider uluslararası üreticisidir. 1964 yılında Georg Meusburger tarafından Avusturya’nın Vorarlberg eyaletinde kurulmuştur. 1.500’ü aşkın çalışanımız ve 300 milyon Euro’dan fazla yıllık ciromuz bulunmaktadır. 5 farklı ülkedeki satış şubeleri ile birlikte toplamda 72 ülkede 18.500’den fazla müşterimize %97’si stokta hazır bulunan 86.000’den fazla katalog ürünü sunmaktayız.
Meusburger olarak hangi sektörlere hizmet veriyorsunuz?
Meusburger Grup olarak kalıp üretimi yapan veya kullanıcısı olan tüm firmalara hizmet veriyoruz. Özellikle plastik enjeksiyon ve sac metal kalıp üretimi yapan başta otomotiv, beyaz eşya, ambalaj, elektrik-elektronik ve medikal sektörlerinde faaliyet gösteren birçok müşterimiz bulunmaktadır.
Meusburger Türkiye ne zaman kuruldu faaliyetlerinden bahseder misiniz?
Meusburger Türkiye 2011 yılından beri Türkiye’de faaliyet göstermektedir. Şirketimizin global ülkelerde Çin’in ardından açtığı ikinci satış şubesidir. Şu an iç ve dış satış ekibi olarak toplamda 7 kişilik bir ekibimiz bulunmaktadır.
Meusburger olarak yatırımlarınızdan bahseder misiniz? Yeni projeniz var mı?
2007 yılında Guntram Meusburger’in yönetimi devralması ile birlikte şirket büyümesine devam etmiştir. Plastik enjeksiyon kalıp setleri ve elemanlarına ilave olarak 2010 yılında sac metal kalıpları ve elemanları üretimine başlanılmıştır. 2013 yılında atölye ekipmanları ile ürün yelpazesi genişletilmiştir. 2010-2015 yılları arasında 5 farklı ülkede satış ofisleri kurularak global anlamda tüm müşterilerimize en yakın konumda, en iyi hizmeti sağlamayı amaç edindik. 2016 yılında sıcak yolluk ve kontrol sistemleri alanında faaliyet gösteren PSG Plastic Service GmbH firmamız bünyesine katılmıştır. 2017 yılında bilgi yönetimi alanında faaliyet gösteren WBI Knowledge Management firması kurulmuştur. Son olarakta kalıp üretimi için ERP/PPS yazılım alanında faaliyet gösteren Segoni GmbH, 2018 yılında Meusburger Grup’un bünyesine katılmıştır. Otomatik küçük parçalar depomuzun tamamlanması, özel üretim kalıp setleri için Lingenau,Avusturya’da kurulan yeni fabrikamızla birlikte yatırımlarımız artarak devam etmektedir.
Meusburger’in hizmet çeşitliliğinden bahseder misiniz?
Taşlanmış plakalar, hazır kalıp setleri, özel işçilikli setler, kalıp elemanları, fikstürler, atölye ekipmanları, sıcak yolluk sistemleri, kontrol sistemleri, bilgi yönetimi ve ERP/PPS yazılım hizmeti vermekteyiz. Kısacası kalıp üretiminin/kullanımının olduğu firmalara tüm süreçlerde destek veriyoruz.
Firmanızı sektördeki rakiplerinizden ayıran özellikler nelerdir?
Meusburger Grup olarak sıkı kalite kontrolüne dayalı sürekli yüksek kalite sunuyoruz. Gerilim giderme işlemine tabi tutulmuş çeliklerin kullanımı ile birlikte daha kısa işlem süresi, malzemenin minimum çarpılması, kullanılan takımdan tasarruf ve hassas toleransların yakalanmasına imkan sağlıyoruz. Yetkin kadromuz ve kolay sipariş aşamalarımızla üstün bir hizmet veriyoruz. Standart kalıp elemanlarında dünyanın en geniş deposu sayesinde 86.000’den fazla ürünü daima bulabilirsiniz. Optimize edilmiş süreçler ve mükemmel lojistik ağımız sayesinde en kısa sürede teslimat yapabiliyoruz.
Uluslar arası arenada Türk Kalıp sektörünün yeri nerede, sizce nerede olmalıdır?
Kalıp sektörü üretimin temel taşlarından biridir. Birçok sektördeki yeni ürünlerin hayata geçebilmesi için kalıplarının üretilmesi şarttır. Bu anlamda kalıp sektörü diğer endüstrilerle entegre bir şekilde çalışır ve katma değeri yüksektir. Dünya genelinde pazarın hakimi olarak Almanya, İtalya, Portekiz gibi ülkeleri sayabiliriz. Bu ülkelere baktığımız zaman artan iş gücü maliyetleri ve nitelikli insan kaynağının bulunmasının günden güne zorlaşması onları da farklı arayışlara itmektedir. Bunlardan en önemlisi özellikle Uzakdoğu, Çin ve Türkiye gibi ülkelerden kalıp ithalatının yapılmasıdır. Bu noktada kendimize bir misyon edinmeli ve pastadan payımızı almalıyız. Jeopolitik konumumuz ve işçilik maliyetlerimizin düşük olması en büyük avantajlarımız. Gelişmekte olan bir sektörüz ama bununla birlikte eksik olduğumuz çok nokta var. Bunlardan ilki ve bence en önemlisi zihniyet. Avrupa standartlarında kalıp yapmak ve onlarla çalışmak istiyorsak onların bakış açısıyla olayı ele almamız gerekiyor. Teklif sürecinden kalıpların sevkiyatına kadar olan süreçteki profesyonelliğimiz, kullandığımız çeliğin ve kalıp elemanlarının kalitesi ile uluslar arası standartlara uygunluğu ve tekrar temin edilebilirliği bu noktada çok önemli. Özellikle yüksek maliyetlerden dolayı kullanmaktan kaçındığımız bir kalıp elemanının bize uzun vadede kazancı değil aksine kaybı olmaktadır. Şartnamelere uygun hareket etmeli ve güven sarsıcı davranışlardan uzak durmalıyız. Nitelikli insan kaynağını yetiştirme konusunda teknik ve mesleki programlarla sanayinin entegre çalışması, bunun en aşağıdan en yukarıya kadar sürdürülebilir olmasıyla birlikte Türkiye dünya kalıp pazarında kendine çok daha büyük yer edinebilecek potansiyele fazlasıyla sahiptir. Sektörel teşvikler ve yatırımlarla birlikte doğru planlama bizi başarıya ulaştıracaktır.