Bu sayımızda, Rösler Kromaş Genel Müdürü Tayfun SIĞIRTMAÇ ile söyleşi gerçekleştirdik. Ürün grupları, yeni proje ve yatırımları ve ileriye dönük hedefleri hakkında bilgi aldık.
Şirketinizin kuruluş ve gelişim süreci hakkında kısaca bilgi verir misiniz? Faaliyet alanlarınız neler?
Rösler Kromaş, kökleri Almanya’da yüzyıla dayanan Rösler Gmbh firmasının 2014 yılı Kasım ayında kendisi gibi yüzey işlem teknolojilerinde Türkiye’de 25 yılı aşkın bir süre başarı ile faaliyet göstermiş Kromaş firmasını satın almasıyla kurulmuş bir şirkettir. Türkiye’de 1 yıldır faaliyetlerimizi Rösler Kromaş adı ile yürütüyor olmamıza rağmen yüzey işlem teknolojileri konusunda bilgi, deneyim ve tecrübede yüzyıllık bir birikimi de müşterilerimize değer olarak sunma gayreti içerisindeyiz. Faaliyet alanımız Yüzey İşlem Teknolojileri. Bu alan iki gruba ayrılıyor; Vibrasyonlu yüzey işlem teknolojisi ve Kumlama Teknolojisi. Vibrasyonlu yüzey işlem teknolojilerinde farklı birçok malzemenin (çelik, bakır, zamak, alüminyum, paslanmaz, plastik, altın, mücevher-değerli taş, mermer ve doğal taş, vb) yüzeyleri makinelerimizde beklentilere göre operasyona tabi tutuluyor.
Çapak alma, radyüsleme, yağ alma, parlatma, doğal taş eskitme gibi birçok yüzey işlemi ürettiğimiz makinelerde ve prosese uygun sarf malzemeler ile gerçekleştiriliyor. Kumlama Teknolojisinde ise metallerin yüzeylerindeki pas, tufal, cürüf ya da kenarlarındaki çapak gibi istenmeyen malzemelerin temizlenmesinde ve boya öncesi hazırlık işlemleri amacıyla genelde kullanılıyor. Aynı grupta Shot Peening (Bilyalı dövme) adında malzeme yüzeyine mukavemet vermek için kullanılan ve özellikle savunma havacılık ile otomotiv sektörlerinde ağırlıklı kullanılan özel bir teknoloji de mevcut. Aslında çok özet bir ifade ile her tür malzemenin neredeyse her tür yüzey işlem ihtiyaçlarına cevap veren geniş bir hizmet alanımız ve bunu destekleyen makine ve teknoloji üretimimiz var.
Ana ürün gruplarınız hakkında bilgi verir misiniz? Ağırlıklı olarak hangi sektörlere hizmet veriyorsunuz?
Ana ürün gruplarımız vibrasyon ile yüzey işlem makineleri ve bu makinelerde kullanılan sarf malzemeler ile kumlama teknolojileri makineleri. Vibrasyonlu yüzey işlem teknolojileri alanında Türkiye’de 2 marka ile faaliyet gösteriyoruz. Burada yerli Kromaş markası ile ürettiğimiz makine ve sarf malzemeler. Ve Almanya’dan geliştirilip üretilen ve Türkiye’de müşterilerimize sunduğumuz Rösler markalı makine ve sarf malzemeler. Dolayısıyla müşterilerimizin önünde seçim yapabilecek geniş bir spektrum ve farklı çözüm imkanları bulunuyor. Çok özel işlemlerde ve proseslerde Almanya’nın geniş Arge merkezi imkanlarından da yararlanarak testler yaptırıyor ya da yeni prosesler geliştirip müşterilere sunma imkanımız oluyor.
Ayrıca Türkiye’nin en geniş sarf malzeme portföyüne sahibiz ve müşterilerimizin sarf malzemeden farklı beklentilerine de (fiyat, kalite, performans) cevap verebiliyoruz. Müşterilerimiz yanında, onların bir çalışanı, ekip arkadaşı gibi gerektiğinde deneme ve testlerle binlerce farklı sarf malzeme ve çözüm arasından kendilerine en uygun ve ekonomik çözümü sunmaya çalışıyoruz. Bu alanda çok farklı ve çeşitli sektörlere hizmet veriyoruz. Otomotiv sektörü parçalarından, medikal sektöründeki hassas ekipmanlara, dekorasyon sektöründe kapı kolları ve çeşitli dekoratif ürünlerden, savunma sanayindeki mermi ve silah parçalarına, tekstil sektöründe düğme ve tekstil aksesuarlarından mücevher sektörüne ve mermer sektöründe doğal taş eskitme işlemlerine kadar aklınıza gelebilecek tüm sektörlerde yüzey işlem, parlatma, çapak alma, yağ alma, yüzey eskitme gibi operasyonların yapıldığı her alanda müşterilerimizin yanındayız.
Kumlama teknolojisi ise daha çok ağır sanayi olmakla birlikle yine çok farklı uygulama ve alanlarda çözüm üreten bir dalımız. Genelde sac metal ve döküm malzemelerin ilk proses sonrası yüzey temizliğinin yapılması ve boya prosesine hazırlık amacıyla yüzeyin temizlenmesi için kumlama işlemleri yapılıyor. Yüzeydeki yağ, kir ve pas yüzeye yüksek hızda püskürtülen bilyalarla temizleniyor ve yüzey bir sonraki proses hazır hale getiriliyor. Ayrıca, bunun dışında özel kullanım alanları olan ve hizmet verdiğimiz sektörler de mevcut.
Örneğin ıslak kumlama prosesi ve teknolojisi alüminyum benzeri hassas parçaların havacılık sektöründe kullanımı için, shot peening (bilyalı dövme) adı verilen proses ve teknoloji ise yorulma mukavemeti ve dayanım kazandırılmak istenen yay, araç arka aksı ya da uçak iniş takımları gibi parçaların ömrünü arttırmak için müşterilerimize sunduğumuz kumlama teknolojileri kapsamına giren alanlar. Bu alanda hizmet verdiğimiz başlıca sektörler ise, demir çelik sektörü, döküm parça imalatçıları, otomotiv ve otomotiv yan sanayi, makine üreticileri, ağır ticari araç üreticileri, gemi sektörü, dövme parça üreticileri ve diğer birçok sektör. Shot peening(bilyalı dövme) alanında ise özellikle havacılık, savunma, otomotiv sanayileri ve yay sektörü sayılabilir.
Son dönemde gerçekleştirdiğiniz yatırımlar, yeni ürün çalışmaları ve gerçekleştirilen projelerden bahseder misiniz? Yeni ürünlerin özellikleri hakkında bilgi verir misiniz?
Bu soruyu da 2 grup altında cevaplayabiliriz. Vibrasyonla yüzey işlem teknolojileri alanında Kromaş markalı makine ve sarf malzemeleri müşteri beklenti ve geribildirimleri doğrultusunda iyileştiriyoruz. Portföye yeni makine modelleri ekliyoruz. Bunların bazıları açıklamaya başladık, bazıları ise yılın son çeyreğinde müşterilerimiz beğenisine sunacağız. Sanırım asıl lansmanları önümüzdeki yıl fuarlarda olacak. Rösler markası ile sattığımız ürünlerde ise zaten Rösler’in yaptığı proje ve gelişmeleri takip etmemiz sektörde olan bizler için bile bazen zor olabiliyor.
Rösler’in dünyada yüzey işlem teknolojilerinde bir numara olması ve tercih edilmesinin en önemli sebeplerinden biri de Almanya’da 50 yi aşkın Arge ekibi ile sürekli teknoloji geliştirmesi ve müşterilerine değer yaratan hizmetler sunması.
Kumlama teknolojileri konusunda ile 1 yıldır müşterilerimize Almanya’da üretilip geliştirilen makine ve çözümleri sunuyoruz. Bu konuda başarılı bir dönem geçirdik ve Türkiyenin Gülermak, Mitaş, Yılgenci gibi devlerinin üretim tesislerine Rösler markası ile hizmet vermeye ve kumlama teknolojileri ile kendilerine değer yaratmaya başladık. Bizim için oldukça önemli 4-5 büyük kumlama projesi konusunda müşterilerimizle imzaları attık. Fakat en az bu kadar heyecan verici bir diğer konu da kumlama teknolojisini Türkiye’de üretmeye başlıyor olmamız. Yaklaşık 1 yıl süren mühendislik çalışmaları sonucunda Almanya’da üretilen ürün gruplarınından bazılarını da Türkiye’de üretmeye başlayacağız. Bunun ilk adımını Askı Tip Kumlama olan RHBE 11/15 ile bu yıl atıyoruz. Prototip çalışmaları son evresine gelmiş bulunuyor ve 1-2 ay içerisinde bu makineleri müşterilerimize “Designed in Germany” ve “Made in Turkey” olarak sunacağız. Bu hem Rösler Kromaş için hem de Türkiye için önemli bir adım. Alman teknolojisini Türkiye’ye getirerek müşterilerimize en iyi fiyat/performans çözümünü sunmak istiyoruz. Bu projeyi diğer modellerin de izleyeceği müjdesini vermek isterim. 2016 yılı Rösler Kromaş olarak birçok yeni proje ve çözümümüzü müşterilerimiz beğenisine sunduğumuz yıl olacak.
Şirketinizin dış ticaret çalışmaları hakkında bilgi verir misiniz? İhracatınız var mı? Bu konuda hangi ülkelerle çalışıyorsunuz? Dış ticarette orta vadeli hedefleriniz neler?
İhracatımız tabi ki var. Bu dönemde kendinize yüksek hedefler koyuyorsanız bunu ihracat olmadan gerçekleştirmeniz mümkün değil. Dünyaya Kromaş markası ile vibrasyonlu yüzey işlem teknolojileri satıyoruz. 80’in üzerinde ülkeye ihracatımız var. 20’nin üzerinde ülkede bayilerimiz var halen bu sayıyı arttırma hedefi ile çeşitli faaliyet yürütüyoruz. Dövizdeki son dönem hareketlilik ihracat anlamında iştahımızı kabartsa da bu artışın genel olması yani USD ve EUROA’nun tüm para birimleri karşısında artması hedeflerimizi daha reel koymamız gerektiği gerçeğini de gösteriyor. Dış ticarette hedefimiz yurtdışında bayi ağımızı genişletmek, mevcut bayilerimizin etkinliğini arttırmak ve ihracatımızın toplam cirodaki payını %60-70 bandına taşımak. Türkiye maalesef kırılgan bir dönemden geçiyor.
2014 ve 2015 yılları bol seçimli ve siyasi olarak gergin yıllar. Bunun ekonomiye etkisini de hissettik. 2016 yılı için ümitlerimizi taşıyor olsak da bu kez dünyada, gelişen ülkelerdeki daralma önümüzde bazı kısıtlar getirecek. Bu global pazardaki rekabeti kızıştıracak ve dünya pazarında daha agresif politikalar göreceğiz. Çin bu anlamda ilk hamleyi devaluasyon ile yaptı. Fakat biz Rösler Kromaş olarak hem yurtiçinde hem de dünyadaki rekabete son derece hazırız. Geçen bir yılı yapılanmamız, ekiplerimiz ve altyapımızı güçlendirerek çok verimli geçirdik.
Türkiye’de yüzey işlem sektörünün genel durumu, pazar büyüklüğü ve gelişimi hakkında neler düşünüyorsunuz?
Türkiye’de yüzey işlem sektörü oldukça iyi ve artarak büyüyor. Fakat halen bu konuda Avrupa ülkelerinin maalesef gerisindeyiz. Birçok sektörde otomatik yüzey işlem uygulamaları yapılabilecekken, işlemler manuel operasyonlar, elle temizleme ya da polisaj işlemleri ile yapılıyor. Bunda tabi Türkiye’deki işçiliklerin nispeten ucuz olmasının da bir etkisi var. Fakat yaptığımız çalışmalar bize neredeyse tüm uygulamalarda otomatik, yarı otomatik ya da manuel vibrasyon sistemlerine geçen firmaların hem kaliteden kazandıklarını hem de dönemin sonunda daha uygun maliyetler ile üretim yaptıklarını gösteriyor. Bu konuda soruları olan müşterilerimizi de destek vermek ve ortak çalışmak için bizimle iletişime geçmeye davet ediyorum. Türkiye’de sektör büyüklüğü Almanya’nın yaklaşık 3-4 kat aşağısında. Fakat bu sektörün normal büyümenin üzerinde büyüyeceği öngörüsündeyiz.
Şirketinizin 2015 yılı hedef ve beklentileri nelerdir? Yeni ürün veya yatırımlarınız olacak mı?
2015 yılı son çeyreğine girdiğimiz bu günlerde hedeflerimizin durumuna bakıp kendimizi değerlendiriyoruz ve 2016 hedeflerimizi oluşturmaya başladık. 2015 bizim için oldukça başarılı geçti. Rösler Kromaş’ı anlatmak, yeni kimliğimizi müşterileri tanıtmak, arkamızdaki Alman teknolojisini ve müşterilerimize katacağı fayları paylaşmak için ekiplerimizi yoğun bir tempoda çalıştılar. Bu arada ERP (SAP) sistemimizi kurduk, ekiplerimizi güçlendirdik, müşterilerimizi daha fazla dinlemeye ve onlardan gelen geri bildirimleri daha fazla değerlendirmeye başladık. Ayrıca sarf konusunda stoklarımızı yaklaşık 5-6 kat arttırdık ve oldukça yüksek seviyelere çıkardık. Müşterilerimiz %90’ına stoktan cevap verebilecek seviyeye geldik. Yeni projelerimiz üzerinde de yoğun bir çalışma içerisindeyiz. Müşterilerimizin, kendilerine değer katacak yeniliklerimizi ve projelerimizi görmek için bizleri takip etmelerini öneririm.