Bu sayımızda Serap Kalıp Yönetim Kurulu Başkanı Serap Özdemir ile keyifli bir röportaj gerçekleştirdik.
Serap Hanım bize kendinizden bahsedebilir misiniz?
1980 yılında İstanbul’da doğdum, İlk ve ortaöğrenimimi İstanbul‘da tamamladıktan sonra Eskişehir Anadolu Üniversitesi İşletme Bölümünü bitirdim daha sonrasında İstanbul Gelişim Üniversitesi Kimya Mühendisliği ve Kimya dalında Yüksek Lisansımı tamamladım. 2001 – 2007 yılları arasında çeşitli kimya firmalarında Ürün Geliştirme ve Üretim Planlama müdürlüğü yaptım. Evli ve 1 çocuk annesiyim. Babam bana birlikte çalışmayı teklif ettikten sonra şirketimizde çalışmaya başladım, 2008’de Satın Alma Sorumlusu, Proje Takip ve İmalat Sorumluluğunu üstlendim şu anda imalat ve proje bölümünün de yöneticiliğini yapmaktayım.
Firmanızın kurucusu Nafiz Bey’den bahsedebilir misiniz?
Kurucumuz Babamız Nafiz ŞAN 10/04/1960 yılında samsun ilinin Bafra ilçesinde doğmuştur. 10 yaşında ailesi ile birlikte İstanbul’a taşınmış, 13 yaşında öğrenim hayatına gece okulu ile devam edip ortaokul ve liseyi dışardan bitirmiştir öğrenim hayatı devam ederken bir yandan da Senoplas firmasına çırak olarak çalışmaya başlamıştır daha sonrasında da Beko Elektronik’in Kalıphane bölümünde ustalık ve ardından Kalıphane Sorumlusu olarak 18 yıl boyunca çalışıp emekli olmuştur.
Şirketinizin kuruluşu hakkında bilgi verebilir misiniz?
Şirketimiz Nafiz Beyin emekli olduğu 2005 yılında Esenyurt Fatih San. Sit. 100 m2’lik bir alanda beyaz eşya kalıplarının tadilatı ve imalatı konusunda hizmet vermek amacı ile kurulmuştur.
2007 yılında 600 m2’lik daha büyük bir alana geçerek kapasitesini arttırmış ve bir çok sektöre kalıp imalatı ve enjeksiyon baskı konusunda hizmet sağlamıştır.
2015 yılı Eylül ayında asıl amacımız olan Beyaz eşya sektöründe kendi ürünlerimizi çıkarmak ve aranan markalardan biri olmak için fabrika sistemine geçme kararı alınmış ve taşınma süreci başlamıştı, zorlu bir süreç geçirdik... talihsiz bir trafik kazası sonucu şirketimizin kurucusu olan Babamızı maalesef kaybettik..
Yeni binaya geçtikten sonra aynı yıl içinde makine kapasitemizi iki katına çıkarttık, küçük ev aletleri için ürün tasarımlarımıza başladık ve montaj alanlarımızı, bant sistemlerini oluşturduk.
Serap Makine Kalıp olarak hangi sektörlere hizmet veriyorsunuz?
Serap Kalıbın kurulma nedeni beyaz eşya sektöründe kalıp imalatı tadilat ve enjeksiyon baskı işlemlerini yapmaktı. Sektörde 36 yıl artı 12 yıldır varız diyoruz. Asıl şimiz olan beyaz eşya kalıplarına yeni yere geçişimiz ile birlikte kendimizi biraz daha dışa açarak savunma sanayi ve medikal sektörüne dair yoğun çalışmalara başladık ve devam etmekteyiz.
“Elinizin değdiği her yerdeyiz” sözü ile ne anlatmak istiyorsunuz?
Plastik günlük yaşantımızın her alanında biz bunu vurgulamak istedik okul ev iş yeri her alanda plastikle mutlaka iç içeyiz. Sloganımızda buradan çıktı.
Yani buradan anladığımız kadarıyla Serap Makine Kalıp iki konu da netleşmek istiyor. Bu konudaki Ar-Ge çalışmalarınız hakkında bilgi verir misiniz?
Türkiye’de, Avrupa ve Çin’de olduğu gibi sektöründe uzman kalıp firmaları olmalı otomotiv bunu başardı fakat diğer sektörlerde maalesef ‘kalıpçı kalıbından’ çıkamadık bu nedenle biz Serap Kalıp olarak Beyaz Eşya Kalıp üreticisiyiz. Medikal bizim için ayrı bir sektör ayrı bir kurumsal kimlik ileride Serap Medikal olarak değerlendirebiliriz.
Serap Makine Kalıp olarak beyaz eşya ve sağlık sektöründeki plastik aksam üretiminde Türkiye’ de ilk üreticilerden diyebilir miyiz?
Beyaz eşya sektöründe ilk 5 firma arasındayız rahatlıkla diyebiliriz. Hep vurguladığımız gibi 36 yıl + 12 yıllık bir beyaz eşya geçmişimiz var. Medikal sektörü de maalesef Türkiye de çok az olduğu için bizlerde yeni girişimci sıfatını alabiliriz. Çok farklı iki sektör olduğu için iyi değerlendirmek ve öyle kendimizi bir yerlere koymak lazım. Medikal sektöründe de yavaş doğru ve güzel işler yapmaya başladık ve iyi bir yere geleceğimize inanıyoruz.
Sıcak yolluk üretiminde de çalışmalar yaptığınızdan bahsettiniz bize konuyu açabilir misiniz?
Medikal sektöründe özellikle şırınga kalıplarının sıcak yollukları yurt dışından alınmakta bizlerde kalıp maliyetleri kadar fazla olan sistemleri ar-ge çalışmaları yaparak geliştirdik ve kendi bünyemizde prototipler yaparak uygulamaya başladık başarılı sonuçlar elde ettik kalıplarımız müşterilerimiz de çalışmaya başladı. Yeni ve farklı bir şeyler üretmek var etmek bizler için imalat sanayi için çok önemli. Bunun gururunu yaşıyoruz.
Firmanızın sahip olduğu standartlar nelerdir? Ürün teminindeki çalışmalarınızdan bahseder misiniz?
Ayrı bir ürün geliştirme ekibimiz var. Özellikle küçük ev aletleri konusunda sürekli yeni ürünler geliştirmekte ve uygulama yapılmaktadır. Büyük markalara ve kendi markamız ile 2019 yılında başlayacağımız üretimlerle sektörde öncü olmayı düşünmekteyiz.
Yaptığınız hizmet genelde standart mı yoksa istenilen ölçülerde mi yapıyorsunuz?
Kendi standartlarımız var müşteri beklentileri önemli birlikte hareket ettiğimizde daha güzel şeyler ortaya çıkabiliyor. Örneğin; en son yaptığımız PPS hammadde denemelerinde müşterimize büyük bilgi birikim ve değer kattığımızı düşünüyoruz. Standart oluşturmak ve bunu geliştirmek önemli örneğin bütün kalıplarımıza usb giriş yeri ve usb bellek koyuyoruz. Kalıp tasarım aşamasından imalatına ve baskılarına kadar olan süreç bu belleklerde saklanıyor ve müşteriye iletiliyor.
Hizmet Ettiğiniz Türk İmalat Sektörünü Değerlendirir misiniz?
‘Kalıpçı’ veya ‘kalıp atölyeleri’ mantalitesinden kurtulamadığımız sürece, yeterli deneyime sahip ve eğitimli insan gücü yetiştiremediğimiz sürece bunun yanı sıra devlet desteği almadığımızda işimiz biraz zor. Vergi levhası ve 1 makine alan her kesin bu işlere girmesi yeterli eğitimin olmaması mesleki yeterlilik belgesi olmayan her kesin bu işleri yapması çok üzücü gerekli önlemler alınmaz ise 20 – 30 yıl sonrasında aranan meslek statüsünde olacak kalıpçılık. Yaptığımız işin değerinin öneminin ve ülke ekonomisindeki yerinin anlatılması çok önemli.
Uluslararası arenada Türk imalat sektörünün ilerlemesi için ne yapılmalıdır?
Teknolojiyi Ar-Ge çalışmalarını ve kaliteyi daha iyi seviyelere getirebilirsek daha iyi yerlere geleceğimiz kesindir. Bunun dışındaki her konuda Uluslararası arenada rekabet edebiliyoruz. Daha fazla eğitim daha fazla kalite daha fazla ar-ge çalışması bizleri dünya pazarında daha iyi yerlere getirecektir.