Türkiye’de kadınların işdünyasına katılımı çok boyutludur. Bu boyutlar hem güçlü kültürel faktörleri hem de ekonomik faktörleri içermektedir. Türkiye’deki geleneksel roller, aile içi roller ve ilişkiler işgücü piyasası tercihinin önemli etkileyeci faktörleri arasındadır. Dolayısıyle işgücüne katılan insanların hem ekonomik hem de sosyo-kültürel açıdan değerlendirmek gerekecektir. Bazı çalışmalar Türkiye’deki kadınların işgücüne katılımındaki temel faktörler olarak ekonomik olduğu, karar verirken ücret, çalışma koşulları ve sağlanan imkanların ön plana çıktığı görülmektedir.
Yapılan araştırmalarda kriz dönemlerinde krize rağmen kadın istihdamında artış olurken, erkek istihdamında tam tersi etki göstererek tarım sektörü hariç büyük azalma görülmektedir. Buna sebep olarak “Ek Çalışan Etkisi” adı verilen unsur ön plana çıkmaktadır. Türk geleneksel aile yapısında aile reisi olan erkek çalışmakta olup, evin hanımı çalışmamaktadır. İşsizliğin hızlı yükseldiği dönemlerde evin erkeğinin işsiz kalma potansiyeli artmakta ve hane gelirleri düşme veya azalma olmaktadır. Bu gibi hallerde hane gelirini istenen seviyeye getirmek için normal şartlarda çalışmayan aile üyelerinin işgücüne katıldığı gözlenmektedir.
Kadınların eğitim seviyeleri arttıkça mevsimler etkiler dikkate alınmadığında işgücüne katılımının arttığı yapılan istatistikler göstermektedir. Aynı sonuçları diğer ülkeler için ülkelerin gelişmişlik düzeyi hariç tutulur ise benzer sonuçları göstermektedir.
Yapılan araştırmalar kadın istihdamındaki politakaların belirlenmesinde aşağıdaki başlıklarda toplamaktadır.
Atipik çalışma ve esneklik : Anne olma olgusu ile birlikte “çocuğum annesi” yaklaşımı ile uzun dönem evde çocuğuna bakmak isteyen anneler işte esneklik talepleri sıkça gündeme gelmektedir. Bu yaklaşımın yerine getirilebilmesi için kişisel tercihler ön planda tutulmalıdır. Alternatif olarak herkes tarafından ulaşılabilir kaliteli bakım ve hizmetlerin yaygınlaşması, bunların tatmin edici olması gerekmektedir.
Kadın Girişimciliğin Desteklenmesi : İstihdam olanağı bulamayan kadınların veya ticarete atılmak isteyen kadınları desteklemek üzere teşvikleri kapsamaktadır. Bu kapsamda atıl turan potansiyel kadın işgücünü teşvik ederek üretime katkı sağlayan işgücüne dahil edilmesi hedeflenmektedir.
Kurumsallaşamayan Düzensiz Çalışma Şekli : Kayıt dışı çalışan kadın işgücünü kayıt altına alarak, bu kapsamda yer alan çalışanlara yönelik yapılan uygulamaları kapsaması düşünülmektedir. Özellikle ev hizmetlerinde çalışan kadın istihdamına sosyal güvenlik düzenlemeleri getirilmesi, tarımda çalışan kadınlar ve ev eksenli çalışan kadınların kooperatifleşmesi öngörülmektedir. Hane içi temizlik ve aile üyelerinin bakımının dışarıdan istihdam yolu ile sağlanmasında yer alan kadınlara farklı bir statü getirilmesi istenmekte olup, bu kapsamdaki kişilerin çalışan kimliklerini güçlendirerek belli meslek grupları altında yer alması için düzenlemeler getirilmesi amaçlanmaktadır. Asıl hedef bu kapsamda yer alan çalışanların yasal zemine oturtulmasıdır.
Yapılan araştırmaların sonucunda, kadınların iş hayatına katılımı ile ilgili ön yargılar, bu önyargılar sebebiyle kişilerin kendileri için kariyer imkanı görememeleri, kadınların eğitim düzeyinin yetersizliği, çocuk ve yaşlıların bakımıyla ilgili hizmetlerin yetersizliği ve toplum içinde cinsiyete dayalı önyargılar kadınların istihdamını güçlendiemekte ve işgücüne katılımının düşük olmasının en önemli sebeplerini oluşturmaktadır. Bu sebepler ayrıca kadınların girişimcilikte, toplumsal ve siyasi yaşamda ön plana çıkmasında engeller olaraak karşımıza gelmektedir.