Bu sayımızda Sarıgözoğlu Yönetim Kurulu Başkanı Sn.Mustafa Sarıgözoğlu ile firmanın dünü bugünü ve ileriye dönük projeleri hakkında söyleştik.
Sizi kısaca tanıyabilir miyiz?
1954 yılında İzmir’de doğdum. 1979 yılında Ankara Hukuk Fakültesi’nden mezun oldum. 1957 yılından beri babamın hizmet verdiği, zamanla kardeşim Levent SARIGÖZOĞLU ile birlikte devraldığımız kalıp/otomotiv ve beyaz eşya sektörüne hizmet vermekteyim. Şu anda SARIGÖZOĞLU HİDROLİK A.Ş.’nin Yönetim Kurulu Başkanı’yım.
İlk yıllarda otomobil yedek parçaları üreten firmamız, sonraki yıllarda Türkiye’deki ilk buzdolabı üretiminin yan sanayiciliğini, ilk traktör üretiminin parçalarını yapmış, otomotiv montaj sanayi yıllarında da ihtiyaç duyulan kaportaların kalıplarını tasarlayıp üretmiştir. İlk yıllarda üretimimiz beyaz eşya ve otomotiv sektörlerine eşit dağılırken, 2000’lerden beri artan otomotivin payı şu an yüzde 80’lere ulaştı.
Firmanızın yapılanmasından bahseder misiniz? Nerede, ne zamandan bu yana faaliyet gösteriyorsunuz?
1957 yılında babamız İsmail SARIGÖZOĞLU tarafından İzmir’de kurulan firmamız, 1976 yılında Manisa’da, 1999’da Aksaray’da ve son olarak 2009 yılında Bursa’da yapmış olduğu yatırımlarıyla, şu anda 3 farklı şehirde 4 fabrika ve 850 çalışanı ile üç kuşaktır sac kalıpçılığı, otomotiv ve beyaz eşya sektöründe faaliyet göstermektedir.
Üretiminiz hakkında bilgi verir misiniz? Hangi firmalarla iş ortaklıklarınız bulunuyor?
Otomotiv sektörünün gelişmiş yan sanayilerinden biri olarak araçların kozmetik olarak adlandırılan büyük dış panel parçalarından, robotlu kaynak sistemleriyle bu parçaların montajından, kalın şasi parçalarına kadar geniş bir yelpazede üretim gerçekleştiriyoruz. Bu çerçeve dahilin de FORD, MERCEDES,TOFAŞ, BMW, PEUGEOT, RENAULT, PORSCHE, BENTLY, AUDI gibi otomotiv sektörünün önde gelen OEM’lerine hizmet vermekteyiz.
Gelişiminiz ile ilgili bilgi alabilir miyiz?
1999 yılından beri Aksaray Fabrikamız ile hizmet verdiğimiz Mercedes’e ilk yıllarda ithal ikameci bir yaklaşımla parça üretirken bugün sadece Türkiye fabrikalarına değil Almanya başta olmak üzere tüm dünyaya sevkiyat yapmaya başladık. 2016 yılında üretimi Türkiye’de de başlayacak olan yeni nesil Mercedes kamyonlarının kabin ve şasi parçalarını üretebilmek için Aksaray tesislerimizi %100 büyütme kararı aldık. Bursa fabrikamız hem büyüklük hem de teknolojik seviye itibariyle şu an en üst seviyede. G-1, G-2 ve G3 robot otomasyonlu pres hatları ve robot otomasyonlu punta kaynak istasyonları tam kapasite ile otomotiv sanayiine destek olmakta.
Otomotiv sektörüne yönelik yoğun olarak hangi hizmetleri veriyor sunuz?
Binek ve ticari araç üretiminde gereksinim duyulan tüm iç ve dış presli panel parça üretimini yapabilme yeteneğimiz var. Başlangıç noktasını tasarım ve kalıp imalat teknolojisindeki yetkinliğimiz oluşturduğu için seri üretimdeki başarımız sürdürülebilir oluyor.
Türk kalıpçıların gelişimi için temenniniz nedir?
Sektörümüzün kendi iç dinamikleri sürekli gelişim ve kapasite artırmayı zorunlu kılmaktadır. Trendleri izleyerek değişkenliklere hazırlıklı olunmalı. Sürdürülebilir olmak için eğitimi ve gelişimi ilke edinmeli. Sürekli ve hızla gelişen sadece sektör değil içinde yaşadığımız dünya. Global düşünüp yerel aksiyonlar almaya gayret ediyor ve uzun vadeli stratejilere yatırım yapıyoruz.
Kalıp sektöründe size göre en büyük problem nedir?
Teknik liselere ve yüksek okullara gereken önemin verilmemesi ciddi bir problem. Bu konuda Koç Grubunun başlattığı programa (meslek lisesi memleket meselesi) gönülden desteğimizin yanı sıra MOSB (Manisa Organize Sanayi Bölgesi) olarak yönetimini ve idaresini üstlendiğimiz bir okul açtık. Nitelikli hocalarımızla sanayinin ihtiyacı paylaşılarak ve öğrencilere istihdam garantisi verilerek ortak bir işbirliği içine girdik.
Söz konusu sorunlara yönelik sizce ne gibi çözümler gerekiyor?
Top yekün kalkınmanın en önemli aracı sanayi. Otomotiv ve beyaz eşya sanayii bu sanayilerin içinde önde gelen iki sektör. Orta gelir tuzağına düşmeksizin katma değeri yüksek ürünlere yönelmeliyiz. Tasarım, ar-ge vb. konular çok değerli ve vazgeçilmez öneme sahip. Fakat üretimi göz ardı etmemek şartıyla! Şu anda genç mühendislerin neredeyse tamamı üretim dışındaki faaliyetlerde yer almaya hevesli. Peki üretimi kim yapacak? Bu konuda toplumsal bir silkelenme ve bilinç sıçramasına ihtiyaç olduğunu düşünüyorum. Ayrıca Manisa’daki iki fabrikamızda iki ayrı çıraklık okulu açarak Manisa’da bir ilk uygulama başarısını yaşadık. İlk fırsatta Bursa ve Aksaray tesislerimizde de bunu gerçekleştireceğiz.
Son dönemde yaptığınız herhangi bir yatırım var mı? Var ise bunlar nelerdir?
Geçen yıl Ford’un yeni global projelerine hazırlık açısından Manisa Pres Fabrikamızda ve Bursa Pres Fabrikamızda yeni bir yatırım hamlesi başlattık; yeni otomasyon teknolojilerini devreye aldık. Robot teknolojisiyle 15 sene önce tanışmıştık. Yeni yatırımımızla bunu yeni bir boyuta taşıyarak robotlarımızın ve makina parkımızın niteliklerini ve hacmini arttırdık. Bu artışlar ana sanayi ile yaptığımız uzun soluklu proje anlaşmaları sonucunda gerçekleşiyor. Yeni yatırım planlarımızda da özellikle Tofaş ve Renault’un yeni binek aracına hizmet etmeyi ve Ford ve Mercedes’in yeni kamyon projelerinde artan bir pazar payı ile çalışmayı amaçlıyoruz.
En son gerçekleştirdiğiniz proje hakkında bilgi alabilir miyiz?
Ford Otosan projeleri için yaklaşık 2 yıl önce üretimine başladığımız 4 farklı proje (Global Kargo Kamyon, V362, V363, B460), 2014 yılı başından itibaren hayata geçti ve bu projeler kapsamında Ford Amerika’ya kalıp ve prototip parça sevkiyatı gerçekleştirdik. Projelerin devreye alınması ile birlikte Ford Otosan’ın bu 4 yeni aracında kullanılacak sac parçalarının seri üretimine de başladık. Bu konuda seçilmiş 8 firmadan biriyiz. Bu parçalar sadece Türkiye’de değil, ABD, Brezilya ve Rusya’da üretilmekte olan araçlarda da kullanılıyor. Türkiye’den otomotiv kalıplarının ABD’ye ihracatını yapan ilk firma olmakla beraber, BMW’nin ABD ve İngiltere’deki, Audi’nin Çin ve Almanya’daki otomobillerinin üretiminde kullanılan kalıpların bir kısmının da bizim üretimimiz olduğunu gururla söyleyebilirim. 2015 yılında Bently de bizim kalıplarımızı kullanan seçkin otomotiv kuruluşları içinde yer almış olacak.
Pazar payınızı artırmak için ne gibi çalışmalar yapıyorsunuz?
Öncelikle müşteri doğrultusunda, tüm süreçlerimizde güncel teknolojiyi kullanarak, fizibilite çalışmaları ve simülasyonlar ile müşteriyle iletişim içinde kalıp tasarımlarımızı gerçekleştiriyoruz. Deneyimli ve özverili ekiplerimiz sayesinde üretim planımızı oluşturup, model üretimi ve pres altı çalışmalarımızı da bünyemiz dahilinde esnekliğimizi koruyarak gerçekleştiriyoruz. Seri üretim için kalıpları devreye alma sürecini de ayrıntılı bir şekilde planlayıp, odaklanılan kalite kapsamları dahilinde adaptasyon sürecini gerek firmamızda gerekse müşterilerimizin pres hatlarında tamamlıyoruz. Bizi tercih edilir kılan bilgi birikimimiz ve esnekliğimiz. Tabii ki kazanımlarımızı da yatırıma dönüştürerek rekabet edebilir bir makina parkına sahip olmamız en büyük avantajlarımızdan.
2015 yılı beklentileriniz nelerdir?
Kısa ve uzun vadeli hedeflerimizin başında kurumsallaşma geliyor. Şimdi ailenin üçüncü kuşak temsilcileri bizimle birlikte iş hayatına atıldılar. Bu nedenle aile anayasası ve benzeri çalışmalar bizi bekliyor. Buna ilaveten 2023’e kadar Avrupa’nın ilk 5 kalıp üreticisinden biri olmayı hedefliyoruz. Yerli otomobil üretiminin gerçekleşmesi için fikren ve fiziken mücadelenin bir parçası da biz olacağız.
Eklemek istedikleriniz…
Bu günlere şikayet ederek değil mücadele ederek geldik. Gerçeklere gözümüzü kapatmadan tüm gücümüzle mücadele ettik. Bunu da beyaz yakadan mavi yakaya tüm arkadaşlarımızla birlikte yaptık. Biz hiçbir krizde küçülmedik, personel sayımızı azaltmadık tam tersi artırdık, bunun da motivasyonumuza olumlu katkıları oldu.