Bu yıl 7.’si düzenlenecek Zirve’de, ziyaretçileri neler bekliyor?

Her yıl düzenlediğimiz geleneksel hale gelen Ulusal Kalıpçılık Zirvesi’nin 7.’si için hazırlıklar başladı. Bu yıl Zirve’de yine sektörün ileri gelenleri kürsüde olacak. Kalıp sektöründeki gelişmelerin, sorunların ve çözümlerin yanı sıra dünyanın geleceğini etkileyecek yeni teknolojilerin ve fikirlerin ele alındığı Zirve, bu yıl 28 Eylül 2017 tarihinde yine TOSB Workinn Hotel/Gebze’de gerçekleştirilecek. Otomotiv, beyaz eşya gibi lokomotif sanayinin satın alma heyetleri dışında, yurtiçi ve yurtdışı sektör temsilcilerinin de katılacağı zirvede önemli konuklar konuşma yapacak.

 

Ayrıca arzu eden firmaların hizmet ve ürünlerini sergileyip faaliyetleri hakkında bilgi verebilecekleri, sunum yapabilecekleri stantların yer aldığı mini bir fuar alanı da olacak.

 

Türk Kalıp Sektörü’ne artı güç kattığına inandığımız Zirve’nin her geçen yıl daha fazla katılımla, daha zengin bir içerikle yapılması için çalışmalarımız yine yoğun şekilde devam ediyor.

 

7. Ulusal Kalıpçılık Zirvesi’ nin konu başlıklarından bazıları şunlardır. 

 

Türk kalıpçılığının mevcut duru mu ve gelecek vizyonu

 

Dünya kalıpçılığında son durum ve Türk kalıp sektörünün dünyadaki yeri

 

Ana sanayinin Türk kalıpçılarından beklentileri

 

Türkiye otomotiv, beyaz eşya ve aydınlatma sektörlerinin önündeki fırsatlar, avantajlar, dezavantajlar

 

Sanayi sektörlerinin 2016-2017 yılındaki durumu ve Türk kalıpçılığına etkisi

 

Türk kalıpçılık sektörü için potansiyel yeni pazarlar

 

Kalıp projeleri başarı hikayeleri

 

Kalıp imalat süreçlerinde otomasyon sistemlerinin kullanılmasıyla verimliliğin arttırılması

 

Kalıp sektörü ve Endüstri 4.0

 

Mesleki eğitim ve işgücü problemi

 

UKUB zirvesi ile neyi amaçlıyorsunuz?

2009 yılında, otomotiv sanayisine yönelik kalıp tedarikinde yurtdışına bağımlılığın azaltılması amacıyla OSD, TAYSAD ve UKUB katılımıyla ortak bir çalışma yapmıştık. Bu çalışma kapsamında, birçok problemin ana sebebi olan iletişim eksikliğinin tedarik zincirinin kendi içinde de olduğunu, sektörlerin yeterince birbirini tanımadığını gördük. Kalıpçıların ana ve yan sanayilerden beklentilerini, ana ve yan sanayi firmalarının kalıpçılardan beklentilerinin ortaya konulması, kalıpçılık sektöründeki gelişmelerin, sorunların ve çözüm önerilerinin tartışılması gerektiğini düşündük ve bu amaçla Ulusal Kalıpçılık Zirvesi’ni düzenlemeye karar verdik.

 

Şimdiye kadar 6 kez düzenlediğimiz Zirve, 2009 yılında çalışmalarına başladığımız, sektörümüz ve ülkemiz için çok önemli olduğunu düşündüğümüz ve her sene geliştirdiğimiz bir organizasyon. Bu yıl düzenleyeceğimiz 7. Ulusal Kalıpçılık Zirvesi de her yıl olduğu gibi sanayi tedarik zincirinin tüm halkalarının katılacağı güzel bir organizasyon olacak. 

 

Ulusal Kalıpçılık Zirvesi’nin temel amacı, kalıp sektörünün etkileşim içinde olduğu tüm sektör temsilcilerinin katılım ve katkılarıyla, daha endüstriyel bir ifadeyle sanayi tedarik zincirinin tüm paydaşlarının katkılarıyla bir sinerji oluşturarak Türk kalıpçılık sektörünün gelişmesini sağlayacak fikirleri ortaya çıkarmaktır.

 

Kalıp sektörünü sizin sözlerinizle tanıyabilir miyiz? Türk kalıp sektörü, diğer sektörler ve sanayinin toplamı için neden önemlidir?

Kalıpsız üretim olmaz. Sürdürülebilir kalitede, rekabetçi bir maliyetle, birden fazla eş parça üretiminin söz konusu olduğu her koşulda kalıba ihtiyaç vardır. Sanayi ürünlerinin tedarikinde dışa bağımlılığınız artar. İthalat artar. Döviz kaybı artar. Cari açık büyür.

 

Kalıpçılık sektörü her ülke için sanayi tedarik zincirinin en önemli halkalarından birisidir. Haliyle Türk kalıp sektörü, üretimin olduğu her sektör için ve ülkemizin kalkınması için son derece önemlidir. 

 

Kalıpçılık sektörü katma değeri en yüksek olan sektörlerin başında gelmektedir. Türkiye’nin ortalama ihracat değeri 1.5 USD/kg iken Türk kalıp sektörünün ihracat değeri kalıp tipine göre 20 ila 100 USD/kg aralığındadır.

 

Ülkemizde kalıpçılık sektörü 2000’li yıllara kadar oldukça yavaş bir gelişim sergilemiştir. Ancak 2000’li yıllarda otomotiv ve beyaz eşya üretim sektörlerinin hızlı gelişimi ile kalıba olan ihtiyaç da  artmıştır. Bu süreçte ulusal kalıp sektörünün gelişim ivmesi artmış, organizasyon ve yönetim kültürü de değişen küresel şartlara uyum sağlamaya başlamıştır.

 

O dönemde hızla büyüyerek küresel tedarik merkezleri haline gelen Türk otomotiv ve beyaz eşya sektörlerinin ihtiyaç duydukları kalıpların tamamının henüz gelişmekte olan ulusal kaynaklardan tedarik edilmesi ne yazık ki mümkün değildi. Dışa bağımlı olduğumuz bu dönemde kalıpların birçoğu yurtdışından ithal edilmekteydi. Kalıp ihtiyacının yoğun olduğu bu süreçte Türk kalıpçıları da kendilerini geliştirme fırsatı yakaladılar.

 

Günümüzde Türk kalıpçıları kalıp tasarımı, analiz ve talaşlı imalat süreçlerinde teknolojinin tüm olanaklarından faydalanıyorlar. Kalıp sektörü günümüzde geçmişe kıyasla daha az zanaata dayalı, daha çok bilimsel bilginin kullanıldığı teknolojik bir sektör haline geldi. Yine de bilgi birikimi ve tecrübe çok önemli, nitelikli insan faktörü çok önemli. Siz tecrübenizi, ustalığınızı teknoloji ile birleştirebildiğiniz takdirde rekabet gücünüz artar ve rakiplerle aranızda fark yaratabilirsiniz.

 

Bugün Mercedes, BMW, Porsche, Rolls Royce, Bentley gibi markalara kalıp yapan Türk kalıpçılarımız var. Yapılabilirlik anlamında bir soru işareti yok artık kafamızda. Yalnız şu var, aynı performansta çalışan bir kalıbı, bir Alman, bir İtalyan firmasıyla aynı sürede yapamıyoruz. Bu noktada güncel mühendislik teknolojilerini kullanabilme konusunda eksiğimiz bizlerin en büyük dezavantajı. Kalıp çalışma verimliliği Alman bir firmanın yaptığı kalıpta olduğu kadar yüksek olmayabiliyor. Bu know-how yani “nasıl bilgisi” eksikliğini hızla gidermemiz gerekiyor.

 

Avrupalı üreticilerle rekabet edebilen firmalarımızın sayısı her geçen gün artıyor. Şu an yurtdışına doğrudan kalıp üreten firmalarımızın oranı % 40 civarında. Bu firmalarımız ortalama % 55 oranında ihracata yönelik çalışmaktadırlar. İhracat yaptığımız ülkelerin başında % 80 oran ile Almanya gelmektedir.